| Bu soygunları planlayan biri olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أن يكون هناك شخص ما يخطيط للسرقات. |
| Ben bunu yutmadım. Berkeley'de neler olduğunu bilen biri olmalı! | Open Subtitles | أنا لا أشتريه يجب أن يكون هناك شخص ما في بيركيلي الذي يعرف ما حدث |
| Arayacağımız biri olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أن يكون هناك شخص ما الذي نحن يُمْكِنُ أَنْ نَتّصلَ. |
| Bir şeyler hakkında bir açıklama yapıldığında ve herkes buna inansa da belki bunu kabul etmeyen içgüdüsel olarak, bu açıklamanın başarısından emin değilim diyen Birileri olabilir. | Open Subtitles | عندما يعطى تفسيرا شيء وكل واحد يعتقد أنه قد يكون هناك شخص واحد في مكان ما الذين لا يمكن أن تقبل ذلك تماما، |
| Müdürün odasında Birileri olabilir mi? | Open Subtitles | كل الطوابق العلوية. قد يكون هناك شخص ما في شقة المدير. |
| Her zaman senden daha güçlü biri vardır. | Open Subtitles | دائماً ما يكون هناك شخص أكثر منك قوة. |
| Her zaman senden daha güçlü biri vardır. | Open Subtitles | دائماً ما يكون هناك شخص أكثر منك قوة. |
| Yardıma ihtiyacı olan biri olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أن يكون هناك شخص ما يَحتاجُ للمساعدةَ بصر السّيدِ مكاي ليس جيداً. |
| Konuşacak biri olmalı. | Open Subtitles | لابدّ أن يكون هناك شخص ما يمكننا أن نتكلّم معه |
| biri olmalı, gözden kaçırdığın biri olmalı. | Open Subtitles | حسناً، لا بدّ أن يكون هناك شخص آخر لربما كنت قد فوته |
| Bunun için daha uygun biri olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن يكون هناك شخص ما مناسب بشكل أفضل لهذا |
| Neler olduğunu bilen biri olmalı. Yardım getireceğim, bırakın beni. | Open Subtitles | اسمع , يجب أن يكون هناك شخص ما يعرف ماذا يجري ساحضر مساعدة , اسمح لي بالذهاب |
| Ama, Pakistan'dan, ISI'den ya da elçilikten bilen biri olmalı! | Open Subtitles | ولكن يجب أن يكون هناك شخص ما في باكستان في الإستخبارات الباكستانية أو في سفارة بلدك |
| Orada sevdiğiniz biri olmalı, efendim. | Open Subtitles | أذن , لابد أن يكون هناك شخص ما تحبه , سيدي |
| Sanırım Birileri yanıldığında asla bunun nasıl olduğunu bilemez. | Open Subtitles | أظن عندما يكون هناك شخص مخطئ لا يوجد وسيلة للخروج من ذلك |
| Birileri sürekli çevremdeyken, boğuluyorum. | Open Subtitles | عندما يكون هناك شخص بقربي دائماً أشعر بنفسي أختنق |
| Birileri bunu tamir etmeliydi. | Open Subtitles | من المفترض أن يكون هناك شخص يقوم بأصلاح هذا |
| Elbet yetkili biri vardır burada. | Open Subtitles | حسنا، يجب أن يكون هناك شخص مسؤول |
| Belki başka biri vardır. | Open Subtitles | قد يكون هناك شخص آخر |