"يكون هناك مكان" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir yer olmalı
        
    • yer olmayacak
        
    • bir oda olması
        
    • yer yok
        
    • yer olamaz
        
    • yer kalmayacak
        
    bir yer olmalı sadece basit, sıradan insanların olduğu... insanların. Open Subtitles يجب ان يكون هناك مكان... . مع مجرد ناس عاديين
    Gidebileceğimiz bir yer olmalı. Open Subtitles لابد أن يكون هناك مكان نستطيع الذهاب إليه
    Dünyada saklanacağınız hiçbir yer olmayacak. Open Subtitles و لن يكون هناك مكان على الأرض بإمكانك الإختباء به
    Tabiatıyla, her evde güzel sanatlar için bir oda olması gerekir, Lordum. Open Subtitles من الضروري ان يكون هناك مكان للجمال والفن في الحياة يا سيدي
    Yani kızıma yamuk yapacak olursan çoklu evrende seni bulamayacağım yer yok. Open Subtitles لذا كن جيدًا تجاه ابنتي وإلا لن يكون هناك مكان بالأكوان المتعددة
    - Öyle. Filmim için daha iyi bir yer olamaz. Open Subtitles لا يمكن أن يكون هناك مكان أفضل لفيلمي.
    Bir gün gelecek, bizim gibi ahlaksız adamların kaçıp saklanabileceği yer kalmayacak. Open Subtitles و في النهاية لن يكون هناك مكان لرجال مشاغبين مثلنا سيتخلصون منا نهائياً
    Sığınacak bir yer bulacağız. bir yer olmalı. Open Subtitles سوف نجد ملجأ في مكان ما، يجب أن يكون هناك مكان
    Evet ayrıca onlar seni görmeden bilgisayar ya da yazıcıları bırakacak bir yer olmalı. Open Subtitles ويجب أم يكون هناك مكان للناس للتحقق من كمبيوتؤاتهم وطابعاتهم قبل أن يتوجهوا لك
    Kasaba da falan filmin hâlâ gösterildiği bir yer olmalı. Open Subtitles لابد ان يكون هناك مكان ما في الريف لايزال يعرض الفيلم
    Şu dünyada seni mutlu edecek bir yer olmalı. Open Subtitles يجب أن يكون هناك مكان ما بهذا العالم يجعلكِ سعيدة
    Onun yeniden eğitilebileceği bir yer olmalı ve ben orayı bulacağım! Open Subtitles يجب ان يكون هناك مكان لإعادة تأهيل هذه الكلاب, و سأجد ذلك المكان, هذا آخر كلام عندي!
    Bakmamız gereken başka bir yer olmalı. Open Subtitles يجب أن يكون هناك مكان آخر للبحث
    Bu adada durmak için güvenli bir yer olmayacak, Open Subtitles لن يكون هناك مكان آمن لنقف به على هذة الجزيرة
    Onların gidebileceği hiçbir yer olmayacak. Yok olacaklar. Open Subtitles لم يكون هناك مكان يذهبون اليه سيُفقدون
    O sığınağın içinde senin için yer olmayacak. Open Subtitles لن يكون هناك مكان لك داخل هذا المخبأ.
    Evet, fakat hasta için bir oda olması gerek. Open Subtitles اجل ولكن يجب ان يكون هناك مكان للمريض
    Belki de çağdaş dünyada yer yok olabilir yaşlı bir adam ve ördekleri için. Open Subtitles لكن يمكن أن لا يكون هناك مكان بهذا العالم المتحضر لرجل وبطه
    Hayatında hem o hem de Patty'e yer olamaz. Open Subtitles لن يكون هناك مكان له ولـ(باتى)
    Sonrasında senin ve tuhaf arkadaşlarının gidebileceği hiçbir yer kalmayacak. Open Subtitles ثمّ لَنْ يكون هناك مكان لَك و لأصدقائكَ الفظيعون الصِغار للإختِفاء!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more