"يلتقي" - Translation from Arabic to Turkish

    • tanışmak
        
    • tanışır
        
    • buluşuyor
        
    • buluşmak
        
    • tanışmadan
        
    • görüşmek
        
    • görüşüyor
        
    • buluşacak
        
    • buluşacaktı
        
    • tanışıp
        
    • karşılaşır
        
    • tanıştığı
        
    • tanışmamış
        
    • tanıştırmak
        
    • buluşup
        
    Bak Evan, öz babanla tanışmak bazen üzücü olabilir. Open Subtitles إسمع إيفان أحياناً عندما يلتقي المرء والده البيولوجي يكون الأمر صعباً
    Sonra bir kızla tanışır kız çok güzeldir, adam âşık olur sonra bunun iyi bir şey olacağını sanırsın ama kızın dolandırıcı olduğu ortaya çıkar ve adamı soyar adamın cüzdanını alır adam da dımdızlak kalır ne cüzdanı vardır ne de kredi kartları. Open Subtitles ولكن بعد ذلك يلتقي بفتاة انها جميله ويقع في الحب معها اذن تعتقد انه سيكون الشيء الشيء السعيد
    Yoksa kalabalığa karışmanın kolay olduğu yerlerde birileriyle mi buluşuyor? Open Subtitles أم أنه يلتقي بمعارفه في أمكنة يسهل الاختلاط بالناس فيها؟
    Benimle buluşmak istiyor, yayına çıkmak konusunda konuşacağız. Open Subtitles هو يريد أن يلتقي بيّ بمفردي و يتكلم معي على الهواء
    Babam Isabelle ile tanışmadan önce annem de böyle hissediyordu. Open Subtitles نعم. هذا هو شعور أمي قبل أن يلتقي أبي أزابيلا.
    Diyor ki görüşmek istiyormuş. Acil olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد قال أنه يريد ان يلتقي بك قال أن الأمر طاريء
    Onunla beş kez biraraya geldik ve biliyorum ki şehirdeki tüm firmalarla da görüşüyor. Open Subtitles لقد إلتقينا به خمسةَ مرات وأنا أعرف في الحقيقة ... بأنه يلتقي بشركات أخرى في المدينة ...
    Ve bütün hayatın kayıplarını taşıyan yıldız sessizce ölümle buluşacak.. Open Subtitles والنجم الذي خسر جميع الارواح يلتقي بموته سريعاً
    Ismaila'da bir muhbirle buluşacaktı Open Subtitles وكان من المفترض أن يلتقي بمُخبِر في الإسماعيلية.
    Patron herkesle tanışmak istiyor. Open Subtitles حسناً ,مهما يكن أنه يريد أن يلتقي بالجميع
    Belki de bunu biriyle tanışmak için kullanabilirim. Open Subtitles وربما أتمكن من استخدامها أن يلتقي أحد ما.
    Bende onun için birkaç şey yaptım ve benimle tanışmak istediğini ve bu fırsatı değerlendirmek istediğini söyledi. Open Subtitles بعدها قمت ببعض المشاريع له وبعدها قال أنه يريد أن يلتقي بي شخصيًا وأن لديه تلك الفرصة الكبيرة
    Oğlan kızla tanışır, oğlan kızı başka bir erkeğe kaptırır oğlan kendini öldürür. Open Subtitles رجلٌ يلتقي بفتاة، الرجلُ يخسر الفتاة لرجل أفضل منهُ الرجلُ يقتُل نفسهُ.
    Sonrasında esas kızla ahırlarda tanışır. Open Subtitles وبالتأكيد، هو يلتقي بفتاته عند أحد الإسطبلات
    Hikâyelerin geveze oyuncuları ilk olarak Southwark'daki Tabard Hanı'nda buluşuyor. TED يلتقي رواة هذه الحكايات أول مرة في نُزل تابارد في ساوذوارك.
    Gerçekten öyle! Kira ile oyun sahasında buluşmak istediği açık. Open Subtitles من الواضح أنه يريد أن يلتقي بكيرا في لعبة العمالقة كما في السطر 30
    Babamın annemizle tanışmadan önce bir kadına âşık olduğunu biliyor muydun? Open Subtitles هل تعرفين أن والدنا كان مغرما بإمرأة قبل أن يلتقي أمنا
    Arkadaşımla konuştum, seninle görüşmek istiyor. Open Subtitles لقد تحدّثتُ لصديقي. هُو يُريد أن يلتقي بك.
    Kharun'da savaş çıkmasının ardından orada milyarlık yatırımları olan Crohne Başbakanla gizlice görüşüyor. Open Subtitles كرون يلتقي بالسر برئيسة الوزراء بعد اندلاع الحرب في كارون...
    Yani sence Jason bu gece Charles'la mı buluşacak? Open Subtitles اذن هل تظنين بان جايسون سوف يلتقي تشاليز بمكان ما اليوم ؟
    Sizinle buluşacaktı ama onu arayan çok fazla insan vardı... Open Subtitles أراد ان يلتقي بكم ولكن كان هناك الكثير من الناس يبحثون عنه
    Savunmasız kadınlarla tanışıp onları kazanarak bir daha aramayan hanzolar. Open Subtitles غبي يريد ان يلتقي بنساء ضعيفات يعاشرهم ولا يتصل بهم مره اخرى
    Kaderinden kaçmak için uğraş veren biri seçtiği yolda onunla karşılaşır. Open Subtitles المرء يلتقي بمصيره على الطريق الذي يختاره
    Muhtemelen ilk kez tanıştığı biri ondan daha zeki çıktı. Open Subtitles ربما هيا المره الاولى التي يلتقي فيها بشخص اذكى منه
    Düşünmeden edemiyorum eğer benimle tanışmamış olsaydı belki bu onun başına gelmeyecekti. Open Subtitles لا أستطيع إلا أن أتسائل أنّه لو لم يلتقي بي، فربما لم يكن ليصيبه شيء مكروه.
    Onu arkadaşlarımla tanıştırmak isterim. Bize katılmak istiyorlar. Open Subtitles أود منه أن يلتقي بأصدقائي كانوا يريدون الانضمام.
    Gündüz lezbiyen kafesi, gece gey barı, ve iki kişi buluşup, kaynaşır. Open Subtitles مقهى للمثليات خلال اليوم، حانة للمثليين خلال الليل، ولن يلتقي الاثنان أبدًا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more