"يلهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • ilham
        
    • güven
        
    Hayatta kalmamız, insanları, kendilerini kurban etmeye ilham veren bir lidere bağlı. Open Subtitles و نجاتنا تعتمد على وجود قائد يمكنه أنْ يلهم الناس ليضحوا بانفسهم
    teknoloji bana aklımı başımdan alacak kadar ilham veriyor. TED التكنولوجيا ، بالنسبة لي ,..مثل ، شيئا يلهم العقل بشكل عاصف.
    Bu bizim küçük takımımız için zevk için yapılan bir iş, ve umarız ki bu çocuklara evreni keşfetme ve öğrenme açısından ilham verir. TED إنه عمل بدافع الحب نقوم به مع فريقنا الصغير و نحن نأمل بحق، أن يلهم هذا المشروع الأطفال ليستكشفوا و يتعلموا عن الكون.
    Görüyorsunuz, binlerce dünya vatandaşı birbirinden ilham alıyor, onların ortak gücünü görmek inanılmaz bir şey. TED أترون حينما يلهم آلاف المواطنين العالمين بعضهم البعض. تكون قوتهم الجماعية مذهلة.
    Beni de korumak istemiştin yani bu pek de güven vermiyor. Open Subtitles اردت حمايتي لذا هذا ليس بلامر الذي يلهم كثيرا
    Benim bir parçam bir oyun yazarına, bir romancıya ya da bir bilim insanına ilham verebilir ve bu da karşılığında bir doktora veya bir hayırsevere veya bir bebek bakıcısına ilham veren bir tohuma dönüşebilir. TED فجزء من انتاجي قد يلهم كاتب مسرحي او كاتب قصص,او عالم, وذلك بالتالي قد يبذر خيال طبيب او فيلسوف او جليسة اطفال.
    Tüm Jaffa'ya ilham verebilir. Yalnızca böyle bir şeyin adı bile Goa'uld'a karşı tehdit olacaktır. Open Subtitles هو يمكن أن يلهم الجافا كلمة لها تأثير قوي جدا في تهديد الجواؤلد
    Bu Doğru Efendim Aşk Hala İlham Verebiliyor Kan Kaynar Yürek Hoplar Open Subtitles هذا صحيح , سيدي , الحب ما زال يمكنه أن يلهم يجعل الدم يجري , و القلب ينبض أكثر و أكثر
    Doğru, aşk ilham verir kana aksın diye Kalbe çarpsın diye Open Subtitles هذا صحيح , سيدي , الحب ما زال يمكنه أن يلهم يجعل الدم يجري , و القلب ينبض أكثر و أكثر
    Belki ablan da ilham alıp daireyi tamamlar da, bir an önce taşınırlar. Open Subtitles لربما ذلك يلهم أختكِ لاكمال العمل على تلك الشقة كي ينتقلوا إليها
    Bak, bu dörtleme milyarlarca dolar kazanacak ve senin sesin onu işiten her kıza ilham verecek. Open Subtitles انظري , هذه الرباعية ستجني مليارات الدولارات وصوتك سيصبح الصوت الذي يلهم كل فتاة تسمعه
    Kagame, takipçilerimize ilham vermenin mücadelemizin ilerleyişini garantiye almanın tek yolu olduğunu biliyordu. Open Subtitles عرف كاغامي يلهم أنصارنا هي الطريقة الوحيدة لضمان أن يستمر نضالنا لنا.
    Çünkü yazdığın bazı şeyler bazı kesimlerin keyfini kaçırırken bazı insanlara inançlarına yönelmesi için ilham veriyor. Open Subtitles بعض ما تفعله يغضب بعض الناس و يلهم آخرين
    Evet bir avuç okullu çocuğa satranç konusunda ilham veren Ukraynalı bir göçmeni oynadım. Open Subtitles نعم، لقد لعبت دور مهاجر اوكراني متخلف الذي يلهم حفنة من اطفال المدارس في بروكلين بلعب الشطرنج
    Yazarken katillerden ilham alıyorum sadece. Open Subtitles انه نوع من الشياطين ذلك الذي يلهم القتلة طوال الوقت
    Başka insanlara ilham vermek için kendi söylev işimi kurdum. Open Subtitles لقد بدأت عملي يتحدث بها لمساعدة يلهم الآخرين
    Ben olsam dikkatli olurdum. Jön Türk, Yaşlı Litvanyalıya kendisini ilgi çekici tutma konusunda ilham verebilir. Open Subtitles كنت لأتوخى الحذر، التركي الشاب قد يلهم الليتواني العجوز
    Dilerim benim bilime olan sevgim sizlerden bazılarının da bilim topluluğuna katılmasına ilham olur. Open Subtitles آمل أن يلهم حبي للعلم بعضكم للانضمام للمجتمع العلمي
    Dr. Wertham, davasını kanıtlayan oldukça şüpheli bir iş yapıyordu ama kitabı Amerika Birleşik Devletleri Senatosu'na aslında çizgi romanların çocukları suç işlemeye teşvik edip etmeyeceğini tespit etmek üzere bir dizi duruşma yapmak için ilham veriyordu. TED يقوم الدكتور ويرثام بعمل مريب حقًّا لإثبات وجهة نظره، لكن كتابه يلهم مجلس الشيوخ الأمريكي لاحتضان سلسلة من الجلسات لرؤية ما إذا كانت القصص المصورة فعلًا تسبب انحراف القاصرين.
    Bu açık bilgi akışının yeni ekosistemi, yalnızca Kuzeyden Güneye bir rota izlemiyor, Güneyden Güneye hatta Güneyden Kuzeye de yol alıyor; Meksika'nın Oportunidades programının New York'a ilham vermesi gibi. TED هذا هو تيار النظام الإيكولوجي للمعرفة المفتوحة لا ينتقل فقط من الشمال إلى الجنوب، ولكن من الجنوب إلى الجنوب، و حتى من الجنوب إلى الشمال، حتى أن برنامج أبارتونيدادس المكسيكي اليوم يلهم مدينة نيويورك.
    Tüketiciye güven vermenin adı. Open Subtitles هناك إسماً الذي يلهم ثقة الزبون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more