"يمسّها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ona
        
    Ondan uzak duracaksınız. Kimse Ona dokunmayacak. Open Subtitles و أنت أبقى يديك بعيدتين عنها , لا أحد يمسّها.
    Ama güven bana patronlarımdan hiçbiri Ona zarar vermek istemez. Open Subtitles لكن صدّقني, ولا واحد من مُديرينا يستطيع أن يمسّها.
    Ona zarar vermedim. İkinizi de öldürmeye niyetim yok. Open Subtitles لم يمسّها أذى، فلا أشاء قتل أيًّا منكما.
    Ona zarar verenleri yok edecek olan içindeki şevki gördüm. Open Subtitles وتحمّسك لتدمير أيّ أحد يمسّها بأذى.
    Konuşturmak, eşyalarını aramak için onu tutuklattırmam gerekti ...ama Ona asla zarar gelmesine izin vermem ...Ona karşı olan hislerinin büyüklüğünü biliyorum. Open Subtitles الطبيبة النفسية النادلة. تحتّم أن أجعلها تُعتقَل لأفتّش مقتنياتها، وطبعًا ما كنت لأسمح بأن يمسّها أذى فإنّي أعلم بإنجاذبك العظيم نحوها.
    Konuşturmak, eşyalarını aramak için onu tutuklattırmam gerekti ...ama Ona asla zarar gelmesine izin vermem ...Ona karşı olan hislerinin büyüklüğünü biliyorum. Open Subtitles الطبيبة النفسية النادلة. تحتّم أن أجعلها تُعتقَل لأفتّش مقتنياتها، وطبعًا ما كنت لأسمح بأن يمسّها أذى فإنّي أعلم بإنجاذبك العظيم نحوها.
    Ona bir daha dokunma. Open Subtitles أبدا لا يمسّها ثانية.
    Du Xiao qing senin sorumluluğunda, lütfen Ona çok dikkat et. Yüzbaşıya söyle ben gelmeden kimsenin onun yanına yaklaşmasına izin vermesin Open Subtitles (إكسو كينغ)، هي مسؤوليتكِ الآن، اعتنِ بها لأجلي، و أخبري القائد أن لا يمسّها أحدٌ قبل عودتي
    Darkh peşimdeyse diye biraz mesafe koymaya çalışıyorum çünkü Ona bir şey olursa dayanamam, Felicity. Open Subtitles أحاول وضع مسافة بيننا تحسّبًا إن كان (دارك) يتعقّبي لأنّي لا أطيق فكرة أن يمسّها ضرّ يا (فليستي).
    Pekala. Ona bir şey olmasına izin verme. Open Subtitles لا تدع مكروهًا يمسّها.
    Yarası yok. - Ona dokunmamış. - Orada değildi. Open Subtitles -هي بخير وبلا جروح، إنّه لم يمسّها .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more