hepsi içeri bu zamanda geliyorlar. karşıya tarafa yürüyorlar, bir çeşit sükunetle içeri geri geliyorlar | TED | إنهم يعودون في نفس هذا الوقت يمشون إلى الجانب الآخلا, كنوع من التمهل |
Bu hayvanların hepsinin, her zaman iki ayak üzerinde yürüdükleri tek bir koşul var: Suyun içinde yürürken. | TED | هناك حالة وحيدة فيها عادة جميعهم يمشون على اثنتين و ذلك عندما يعبرون الماء |
eğer bir büyücü gibi yürüyor ve konuşuyorsa... | Open Subtitles | إنهم يمشون كالمشعوذين ويتكلمون كالمشعوذين |
Gelin ve damat, konukların arasından egzotik çiçeklerle bezeli koridordan mihraba doğru yürür. | Open Subtitles | العريس والـعروس يمشون إلى المذبح خلال ممـر مُحدب مُزين بأشرطة من الورود المـدهشة |
Öğleden sonra yürüyüş yaparlar. Derin nefes alarak. | Open Subtitles | بعد ظهر كل يوم، يمشون و هم يتنفسون بعمق. |
Genelde envanterdeki eşyaları ararken 5-10 mil kadar yürürler. | TED | غالبًا ما يمشون ما يقرب من 5 أو 10 أميال خلال سعيهم وراء تلك المواد المخزّنة. |
Tonlarca kilo gelen büyük bir kötü ile uzun bir yürüyüşe çıktık. | Open Subtitles | إنهم يمشون جنباَ إلى جنب مع الشرير كبيرالحجمالذىيزن طناَ. |
Birçok insan zaten ölü olarak ortada dolaşıyor ve sefil hayatlarından kurtulmaları gerekiyor. | Open Subtitles | هناك الكثير من الناس يمشون هم بحكم الموتى لكنهم بحاجة إلى من يخلصهم من هذا العذاب |
Şuna bak ya, polisler bu adamların istediği şeyleri yapmasına göz yumuyor abimi öldürüyorlar, dokunulmazlarmış gibi etrafta kol geziyorlar. | Open Subtitles | يا رجل، اولئك الشرطة يتركون هؤلاء الرجال يفعلون ما يُريدونه، قتل أخي يمشون في الأنحاء وكأنّه لا يُمكن لأحد لمسهم |
Limana ulaşmak için kilometrelerce yol yürüyorlar. | Open Subtitles | يمشون لمسافة أميال وأميال للوصول إلى الميناء |
Bankalar açık. Yaşlı insanlar özgürce sokaklarda yürüyorlar. | Open Subtitles | البنوك مفتوحة ، رجال مسنون يمشون بالشارع مع رفيقات |
Güzel yürüyorlar ama savaşabilirler mi? | Open Subtitles | إنهم يمشون جيداً، ولكن هل بإمكانهم القتال؟ |
İki aşık... pembe yollarında yürürken... tutkulu kucaklaşmaları... ölümü unutturmuşken... kendilerini benim ellerimde... bulana kadar! | Open Subtitles | عاشقين يمشون فى طريق المروج البنفسجيه يعانقون بعض بعاطفه شديده ويشعرون أن كل واحد منهم للاخر |
İki aşık... pembe yollarında yürürken... tutkulu kucaklaşmaları... ölümü unutturmuşken... kendilerini benim ellerimde... bulana kadar! | Open Subtitles | عاشقين يمشون فى طريق المروج البنفسجيه يعانقون بعض بعاطفه شديده ويشعرون أن كل واحد منهم للاخر |
"Bazıları yürüyor, bazıları da sedyeyle taşınıyorlardı. | Open Subtitles | لأن البعض كانوا يمشون ، وآخرون محمولون على نقّالات |
Düşünün ki birçok farklı insan hepsi plazada farklı bir yöne yürüyor; fakat hepsi 45 derece yürüdükleri yöne bakıyorlar. | TED | تخيلوا معي الآن العديد من الأشخاص، جميعهم يمشي في اتجاهات شتى عبر هذه الساحة، ولكنهم جميعًا ينظرون بزاوية 45 درجة في كل اتجاه يمشون فيه. |
Kutsal Cuma'da binlerce seyyah, İsa'nın çarmıha gerilmek üzere giderken üzerinden geçtiği yol olan Via Dolorosa veya diğer adıyla Acılar Yolu'ndan yürür. | Open Subtitles | في جمعه جميله الاف الحجاج يمشون طريق الاحزان, يُقال انه الطريق الذي سلكه المسيح الي الصلب. |
O gün yürüyüş yapan onca insan arasında, madalyonu ben buldum. | Open Subtitles | مع كل هؤلاء البشر الذين يمشون على الرصيف أنا التي وجدت القلادة |
yürürler, araba sürerler ve hatta konuşurlar, ama kendilerine geldiklerinde hiçbir şey hatırlamazlar. | Open Subtitles | يمشون يقودون السيارة و حتى بأمكانهم التحدث و لكن عندما يصلون إلى ذلك هم لا يتذكون أي شئ |
Bir sürü ölü kardeşin dışarıda dolanıp insanları yediğine gerçekten inanmamızı mı bekliyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد بجدية أن هناك حفنة من القتلى يمشون ويأكلون الناس؟ |
Öyle ya da böyle, robotikte yüz yıllık süreçte, bir robotun iki ayak üzerinde yürüdüğünü görmediniz, çünkü robotlar iki ayak üzerinde yürümez, çünkü o kadar kolay bir şey değil. | TED | إلا أنه وخلال مئات السنين من العمل على الرجال الآليين، لم تشاهدوا قط رجل آلي يمشي على قدمين، لأن الرجال الآليين لا يمشون على قدمين ولأنه ليس عملا يسهل القيام به. |
Uyuyan adamlar, yürüyenler her şey var. | Open Subtitles | هناك رجال نائمون و آخرون يمشون وكلشيء. انهالوحةجميلةبالفعل. |
Avrupa'da normal erkekler el ele tutuşup dolaşıyorlar. | Open Subtitles | اتعلمين ماذا؟ في اروبا, الشباب المستقيمين يتعاضدون الايدي وهو يمشون, وهم يتمشون في الشارع |
Sanırım sırf dekor olsun diye onunla geziyorlardı. | Open Subtitles | أعتقد بأنهم كانوا حقاُ يمشون و هي معهم لإستخدامها بتلك الطريقه |
Ateşte yürüyen insanlar gibi konsantre olacağım. | Open Subtitles | سأهيّئ نفسي مثل أولئك الناس الذين يمشون على الفحم الحار |