"يمكنكَ فعله" - Translation from Arabic to Turkish

• yapabileceğin
• yapabileceğiniz

yapabileceğin en kötü şey, seni sorgulayan kişiye sesini yükseltmektir.
أعني أسوأ ما يمكنكَ فعله هو مناظرة قوة مسائلينكَ.

Burada yapabileceğin o kadar çok şey var ki baba.
حسناً يا أبي هناك، الكثير مما يمكنكَ فعله

Ve hala oradaki herkesi etkilemek için yapabileceğin şeyler mevcut.
وما زال هناكَ شيئاً يمكنكَ فعله لإثارة إعجاب الجميع في الحفل

Şu an yapabileceğin en iyi şey başka birini bulup onu kıskandırmak olacaktır.
أتعرف ما أفضل شيء يمكنكَ فعله الأن لنجد لكَ فتاة أخرى و نجعلها تغار

Şu an yapabileceğiniz en önemli şey kendinizle ilgilenmek.
أهمّ ما يمكنكَ فعله الآن هو الاعتناء بنفسكَ

Sonra da benim için yapabileceğin bir şeyin olduğunu fark ettim.
لكن أدركتُ أنّ هُناك شيء يمكنكَ فعله لي.

O kasetin yerini söylemem için bana yapabileceğin hiçbir şey yok.
لا يوجد شيء يمكنكَ فعله بي كي يدفعني لأقول لك عن مكان التسجيلات

Biliyor musun, şu an bebekler için, yapabileceğin bir şey, var gibi aslında.
أتعرف، الآن وأنا أُفكّر بالأمر .. هناك شيء واحد يمكنكَ فعله للأطفال، الآن فورًا

Şu an yapabileceğin hiçbir şey yok.
اريد المساعدة لا شيء يمكنكَ فعله الآن

Belli ki yapabileceğin hiç birşey yok.
من الواضح أنّه ليس ثمّة ما يمكنكَ فعله

Ne yani, bu kadar mı, yapabileceğin bir şey yok mu?
ماذا، أهذا كل ما في الأمر؟ ! ليسَ هناك ما يمكنكَ فعله لأجلي؟

Onun için yapabileceğin en iyi şey, onu unutmak.
- أفضل ما يمكنكَ فعله من أجلها , هو تركها بحالها .

Şu an yapabileceğin hiçbir şey yok.
لا يوجد ما يمكنكَ فعله الآن

Onu korumak için fazladan yapabileceğin pek bir şey yok.
هناكَ شئ يمكنكَ فعله لحمايته

yapabileceğin başka bir şey var mı?
-أثمّة ما يمكنكَ فعله من أجلها؟

Debra için yapabileceğin en iyi şey ondan uzak durmak.
أفضل ما يمكنكَ فعله لـ(دبرا) هو الابتعاد عنها

onunla uzlaşmaya çalışmanızı takdir ediyorum, ama bu yapabileceğiniz en kötü şey.
أنا أقدر محاولتكَ لفهمه لكن هذا أسوأ شيء يمكنكَ فعله