"يمكنك رؤيته" - Translation from Arabic to Turkish

    • Onu görebiliyor
        
    • Göremezsin
        
    • onu göremezsiniz
        
    • görebilirsin
        
    • onu göremiyorsun
        
    • göremiyor
        
    • görebilirsiniz
        
    • görebiliyorsun
        
    Şu adam çok hoş şu arkamda oturan. Onu görebiliyor musun? Open Subtitles هذا الرجل لطيف جداً الجالس خلفي هل يمكنك رؤيته ؟
    Yüzbaşım, bulunduğunuz yerden Onu görebiliyor musunuz? Open Subtitles كابتن.. هل يمكنك رؤيته من عندك؟
    Onu görebiliyor musun Bough? Open Subtitles هل يمكنك رؤيته بوف؟
    - Şu an Göremezsin. Yanından geçmiş olmalıyız. Open Subtitles لا يمكنك رؤيته الأن لابد و اننا اجتزناه بمسافة
    Ama bütün gün dışarıda olacak. Bugün onu göremezsiniz. Open Subtitles ولكنه لن يأتي هنا اليوم لا يمكنك رؤيته اليوم
    Hani Cadılar Bayramı'nda maske takan bir arkadaşın olur da onun sadece gözlerini görebilirsin ve seni tanıdığını hissedersin ama sen onun kim olduğunu anlayamazsın. Open Subtitles أتعرف حين ترى صديق في قناع عيد القديسين وكل ما يمكنك رؤيته هو عيناه وتشعر كأنك تعرفه ، لكن لاتقدر على إكتشاف من هو ؟
    - Sen onu göremiyorsun, ...çünkü onu dışarı çıkarmadın, tamam mı? Open Subtitles - لا يمكنك رؤيته ، لأنك لم تدعه يخرج، حسنا؟
    - Sen de Onu görebiliyor musun? Open Subtitles -ماذا ؟ هل يمكنك رؤيته أيضاً ؟
    - Onu görebiliyor musun? Open Subtitles لا يمكنك رؤيته
    Ama ufku buradan Göremezsin. Etrafta çok fazla bina var. Open Subtitles -لا يمكنك رؤيته من هنا هناك العديد من الأبنية
    Göremezsin ama hissedersin. Open Subtitles لا يمكنك رؤيته ولكن يمكنك الشعور به
    Beyfendi, bu ülkede avukatlık yapma belgeniz olmadıkça onu göremezsiniz. Open Subtitles سيدي، إلا إذا كنت ممارساً للمحاماة معتمد في هذا البلد لا يمكنك رؤيته
    Üzgünüm ama şu anda onu göremezsiniz. Open Subtitles أنا آسف، لكن لا يمكنك رؤيته الآن
    Bir dakikalığına onu görebilirsin sonra ameliyata alacağız Open Subtitles يمكنك رؤيته ولكن لدقائق قليلة نحن على وشك إجراء عملية جراحية له
    - Neden onu göremiyorsun, Maggie? Open Subtitles -لمَ لا يمكنك رؤيته يا (ماجي)؟
    Bu odada yürüdüğünü göremiyor musun? Open Subtitles ألا يمكنك رؤيته ، يمشي بهذه الغرفة ؟
    Ameliyat iyi geçti. Kendine gelmek üzeredir. Onu görebilirsiniz. Open Subtitles سارت الجراحة بشكل جيد، إنه بحجرة التعافي يمكنك رؤيته الآن
    Onu görebiliyorsun, çünkü güneş o açıdan vuruyor. Open Subtitles يمكنك رؤيته لأنّ أشعة الشمس تنعكس من تلك الزاوية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more