"يمكننا أن نرى" - Translation from Arabic to Turkish

    • görebiliriz
        
    • görebiliyoruz
        
    • göremeyiz
        
    • göremiyoruz
        
    • görebileceğiz
        
    Terk edilmiş koca bir alan görebiliriz, ve biraz zaman ya da biraz yardımla yeniden verimli hale getirilebilir. TED يمكننا أن نرى منطقة كاملة مهجورة / مقفرة، ويمكن أن تعود مرة أخرى للإزدهار، مع مرور الوقت أو العون.
    bunun tüm teknolojileri nasıl etkilemeye başlayacağını görebiliriz. TED يمكننا أن نرى كيف بدأ يؤثرهذا على جميع التقنيات من حولنا.
    Bunun sonucunda, neticeyi etrafımızdaki her yerde görebiliriz. TED وبالتالي، يمكننا أن نرى النتيجة في كل مكان حولنا.
    Düşüncelerinizin, beyninizi yaratışını görebiliyoruz, ki bu gerçekten nasıl çalıştığına dair kilit noktadır. TED يمكننا أن نرى أفكارك تخلق دماغك، والذى هو فى الحقيقة مفتاح لكيف يعمل.
    Amerika'da sahip olduğumuz yıkıcı zenginliğin iyileştirilmesi için bazı öncü fikirleri görebiliyoruz. TED يمكننا أن نرى بعض الأفكار أولا لإعادة ضبط بعض من الممتلكات المدمرة التي لدينا في أميركا.
    Ve Birleşik Devletlerin ana akışın sağına gittiğini görebiliriz. TED و يمكننا أن نرى أن الولايات المتحدة تتحرك في الجزء اليمين من التيار.
    Ama bilgilere baktığımızda 5 dakikadır değerlerin garipleştiğini ve hastanın kardiyak arrest geçirmek üzere olduğunu görebiliriz. TED ولكن عندما ننظر إلى المعلومات هناك، يمكننا أن نرى الأمور من البداية غامضة بعض الشيء في مدة خمس دقائق قبل توقف القلب.
    Eğer cinsiyet hatlarını bölersek, kadınların daha çok yiyecek ekonomisi, umut ve iyimserlikte yankı bulduklarını görebiliriz. TED إذا فرقنا بين الجنسين، يمكننا أن نرى للإناث صدى بشكل كبير مع اقتصاد الأغذية، ولكن هناك أيضا في الأمل والتفاؤل.
    Dar yol boyunca, etkinin kırmızı hatta yakalandığını görebiliriz. TED عبر الزقاق ، يمكننا أن نرى التأثير قد التقط في الخط الأحمر.
    Steve'in kalbinin atış hızını görebiliriz, ve ayrıca kanın suratına akışını da görebiliriz. TED يمكننا أن نرى مدى سرعة ضربات قلب ستيف، ولكن يمكننا أيضاً رؤية طريقة تدفق الدم الفعلي إلى وجه ستيف.
    Beyni anlamaya çalıştığımız zaman da bu değişimi görebiliriz. TED يمكننا أن نرى هذا التحول في الطريق ونحن نحاول أن نفهم الدماغ.
    Böyle tümevarımsal bir mantık kullanarak kaç mahkum olursa olsun aynı şablonun tekrar edeceğini görebiliriz. TED باستخدام هذا الاستقراء يمكننا أن نرى أن هذا النمط سيتكرر بغض النظر عن عدد السجناء الذين سنضيفهم
    Bizler sadece, elektromanyetik spektrumun, görünür ışık olarak adlandırılan çok küçük bir kısmını görebiliriz. TED يمكننا أن نرى فقط قطعة صغيرة جدا، جزءا صغيرا جدا من الطيف الكهرومغناطيسي الذي نسميه الضوء المرئي.
    Bu videoda, küçücük bir kateterin, spirali kalbe nasıl götürdüğünü görebiliriz. TED في هذا الفيديو، يمكننا أن نرى كيف أن قسطرة صغيرة جدا تأخذ اللفافة إلى القلب.
    Oksipital lobumuz gelişiyor, böylece dünyayı görebiliyoruz. TED لدينا الفص القذالي حتى يمكننا أن نرى في الواقع العالم
    Bu teknoloji aslında öyle güçlü ki bu molekülleri parmak izi üzerinde görebiliyoruz. TED في الواقع هذه التكنولوجيا قوية للغاية بحيث أننا يمكننا أن نرى هذه الجزيئات على البصمة.
    Ağaçların, insanların kan bağlarını, soy ağaçlarını haritalandırmada kullanıldığını görebiliyoruz. TED يمكننا أن نرى الأشجار التي استخدمت لتحديد صلة القرابة ، ومختلف روابط الدم بين الناس.
    Ancak kesinlikle henüz neden olmadığını görebiliyoruz. TED ولكن يمكننا أن نرى بالتأكيد لماذا لم يحدث هذا حتى الآن.
    Bu bağımsız topluluklar arasında teolojiler ve eylemler çok fazla çeşitlilik gösterirken aralarında ortak, tutarlı bağlantılar olduğunu da görebiliyoruz. TED بينما تختلف تلك اللاهوتية والممارسات كثيراً بين تلك المجتمعات المستقلة، يمكننا أن نرى المواضيع المشتركة بينها
    Beni aramayı kesmelisin. Söyledim sana, birbirimizi artık göremeyiz. Open Subtitles عليك بالتوقف عن الإتصال بى ، فلقد أخبرتك أنه لا يمكننا أن نرى بعضنا أكثر من ذلك
    Kamyonlar birbirine çok yakın. Plakalarını göremiyoruz. Open Subtitles الشاحنات قريبة جداً،لا يمكننا أن نرى اللوحات
    Giriş yeri geniş olacağından ziyarete gelenleri görebileceğiz. Open Subtitles ،وشرفة كبيرة حتى يمكننا أن نرى من سيأتي إلى هذه الدعوة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more