"يمكننا إيجاد" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulamıyoruz
        
    • bulabileceğimizi
        
    • bulamadık
        
    • buluruz
        
    • bulamayız
        
    • bulacağız
        
    • bulacağımızı
        
    • bulabiliriz
        
    • bulabilir miyiz
        
    Neden bir adamı çatıya çıkarabilecek merdivenlerimiz var ama yenilenebilir bir yemek kaynağı bulamıyoruz? Open Subtitles لمَ لدينا سلالم توصلنا إلى السطح لكن لا يمكننا إيجاد مصدر مستدام للطعام؟
    Ayrıca, mutfağı tekrar düzenlendiğinden beri aradığımız hiçbir şeyi bulamıyoruz. Open Subtitles أيضا ، لا يمكننا إيجاد أيّ شيء في المطبخ منذ أن قمت بإعادة ترتيبه
    Sizin göstergeleriniz olduğu gibi biz insanların da sağlıklı olup olmadığımızı gösteren göstergeler var, vücut ısısı, yüzünüzdeki kızarma gibi, sohbet sağlığı için de göstergeler bulabileceğimizi düşünüyoruz. TED وكما أن لديك مؤشرات ولدينا مؤشرات كبشر من حيث هل نحن أصحاء أم لا مثل درجة الحرارة واحمرار وجهك، فإننا نعتقد أننا يمكننا إيجاد مؤشرات لصحة المحادثة.
    Neden bir tane bile hatasını bulamadık? Open Subtitles لمَ لا يمكننا إيجاد ثمّة فعل واحد خاطيء قد إقترفته؟
    Ya da kalan 39 saatlik psikiyatri gözetim süresinde halledecek bir yol buluruz. Open Subtitles أو يمكننا إيجاد وسيلة للعثور عليه خلال 39 ساعة باقية من الحجر النفسيّ
    İşbirliğin olmadan tümörü zamanında bulamayız. Open Subtitles لا يمكننا إيجاد ورمكِ بالوقت المناسب بدون تعاونتكِ
    İyi ama nereden bulacağız onları? Open Subtitles جميل, ولكن أين يمكننا إيجاد أحد تلك الأشياء ؟
    Beraber beni normale döndürmenin bir yolunu bulacağımızı biliyorum. Open Subtitles أعرف أننا سوية يمكننا إيجاد طريقةً لجعلي طبيعية
    Baba, bu konuşmayı yapmak zorunda değiliz. Çıkış yolu bulabiliriz. Open Subtitles أبي، لا يجب أن نقوم بهذا، يمكننا إيجاد طريق للخروج.
    Nefreti reddedecek ve aramızdaki ayrımı iyileştirecek bir yöntem bulabilir miyiz? TED هل يمكننا إيجاد طريقة لرفض الكراهية وإيجاد حل للانفصال الموجود بيننا؟
    "Buraya ait değilsin." neredeyse hep "Senin için bir görev veya rol bulamıyoruz" anlamına gelir. TED "أنت لا تنتمي إلى هنا" غالبًا ما تعني: "لا يمكننا إيجاد وظيفة أو دور لك".
    Bayan Middleton'ı bulamıyoruz, Çavuş. Open Subtitles لا يمكننا إيجاد السيدة "ميدلتون" أيها العريف
    Yani biricik adamımızı da bulamıyoruz, öyle mi? Öyle. Open Subtitles إذا لا يمكننا إيجاد قائد العصابة ؟
    Anneni nerede bulabileceğimizi ne kadar erken söylersen o kadar erken çıkarsın. Open Subtitles إذا عجّلت بإخبارنا أين يمكننا إيجاد والدتك، عجّلنا بإخراجك من هنا
    Şarap ve çorba bulabileceğimizi sanmıyorum. Open Subtitles لا أعتقد انه يمكننا إيجاد النبيذ والشوربة
    Ve Iütfen plağını nerede bulabileceğimizi söyleyin. Open Subtitles و من فضلك أخبرنا أين يمكننا إيجاد تسجيلها
    Hey. Kanunsuzu bulamadık, ama onun ilgisini çekmenin bir yolunu bulduk. Open Subtitles مرحبًا، لا يمكننا إيجاد المقتصّ، لكن نظننا وجدنا طريقة لإخراجه.
    Kuhio Sahili ve Diamond Patikası kurbanları arasında bağlantı bulamadık. Open Subtitles لا يمكننا إيجاد علاقة بين حادثة شاطئ (كوهيو) و(دايموند هيد)
    Eminim bir yerlerden koca bir taş buluruz. Open Subtitles أنا متأكد أنه يمكننا إيجاد صخرة كبيرة في مكان ما
    Arrowhead'de o dönemde bulunan bir komün ya da tarikatla ilgili tek kelime bilgi bulamayız. Open Subtitles لا يمكننا إيجاد أي شيء عن أي بيت مشترك أو طائفة في "آروهيد" خلال ذلك الوقت
    Peki, Yeryüzündeki Son İnsanları nasıl bulacağız? Open Subtitles حسناً ، كيف يمكننا إيجاد آخر شعب على وجه الأرض؟
    Bu adamı tam olarak nerede bulacağımızı biliyorum. Nasıl bildiğim ise hoşuna gitmeyecek baba. Open Subtitles أعرف أين بالضبط يمكننا إيجاد ذاك الرجل ويا أبي، لن تحب الطريقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more