Asla kendini kontrol edemeyeceksin, ve ben bu şekilde yaşayamam. Daha fazlasına katlanamam. | Open Subtitles | لن تكون لديك السيطرة على الأمر، ولا يمكنني العيش هكذا، ليس بعد الآن. |
Biraz soluklanma şansım oldu fakat bu acıma ile yaşayamam. | Open Subtitles | منحوني مجالاً للراحة لكن لا يمكنني العيش على الشفقة للأبد |
Onsuz yaşayamam, küçük meleğim benim. | Open Subtitles | لا يمكنني العيش بدون الملاك المسكين الصغير. |
Pekâlâ olabilir. Lise diplomasız da yaşayabilirim. | Open Subtitles | حسنا , فليكن ذلك , يمكنني العيش بدون دبلومة الثانوية |
Tanrı olmadan yaşayabilirim. Ama resim çizmeden yaşayamam. | Open Subtitles | يمكنني العيش من دون الله لكنني لا استطيع العيش من غير الرسم |
# Yüreğim olmadan, sevgi duymadan kalabilirim hayatta # | Open Subtitles | ♪ يمكنني العيش بلا موقد نار و بلا حب ♪ |
Yalnız yaşayamam, çünkü kendimden korkuyorum. | Open Subtitles | ولكن لا يمكنني العيش لوحدي لأنني أخاف من نفسي |
Babamı size bırakmamalıydım ama artık burada, onunla birlikte yaşayamam. | Open Subtitles | لايجبعليأنوالديلكن.. لكن لا يمكنني العيش هنا معه بعد الآن. |
Böyle yaşayamam. Gidip onunla konuşacağım. | Open Subtitles | لا يمكنني العيش هكذا, عليَّ الذهاب للتحدّث إليه. |
Bunun için kızı öldürmem gerek. Bununla bir gün bile yaşayamam. Hele ki ölümsüzlük! | Open Subtitles | يجب أن أقتله ,لا يمكنني العيش مع ذلك ليس حتي ليوم أنسي أمر الأبدية |
Her an patlayacakmış gibi hissediyorum. Sensiz yaşayamam. | Open Subtitles | ورغم ذلك أشعر بأنه يمكنني الإنفجار في بعض الأحيان ,لا يمكنني العيش بدونك |
- Keserler. Sen iyisin, çalışıyorsun. Ama ben sigorta olmadan yaşayamam. | Open Subtitles | سوف يفعلون ذالك ,انتي تعملين أنا لا يمكنني العيش من دون عملي |
Yiyecek hiçbir şey bulamadım. Bu şekilde yaşayamam. | Open Subtitles | لم أجد أي شيئاً آكله لا يمكنني العيش هكذا |
Tamam, içeride tam olarak ne yaptığımı biliyor olması gerçeğiyle yaşayamam. | Open Subtitles | لا يمكنني العيش مع حقيقة أنها كانت تعرف ما كنت افعله بالداخل |
Kızımın kalbi göğsümde atarken yaşayamam. | Open Subtitles | لا يمكنني العيش و قلب ابنتي ينبض في قلبي |
Cidden, tüm bunlarsız yaşayabilirim. Bu beni tanımlamıyor. | Open Subtitles | حقاً ، يمكنني العيش بدون أي من ذلك ، فهذا ليس ما أنا عليه |
Kendi başıma da yaşayabilirim. Seninle tanışmadan önce arkadaşlarım vardı, rüyalarım vardı! | Open Subtitles | يمكنني العيش بمفردي، قبل أن أقابلك كان لديّ أصدقاء وأحلام |
Sanki der ki; "Hey, burada yaşayabilirim". | Open Subtitles | ويكأنه يقول، يمكنني العيش هنا انظروا لتلك الأشجار، انظرو لتلك الجرثومات، |
# Yüreğim olmadan, sevgi duymadan kalabilirim hayatta # | Open Subtitles | ♪ يمكنني العيش دون مأوى♪ ♪ بدون حب ♪ |
Güneş yükselip sırtıma vurunca düşündüm ki bu yerde yaşabilirim. | Open Subtitles | حينما شعرتُ بضوء الشمس يسطَع على ظهري, أدركتّ "أنه يمكنني العيش هنا". |
Böyle yaşamaya devam edemem diye düşündü. | TED | وكانت تشعر مثل، لا يمكنني العيش هكذا. |