Vali ile işimi yaparken buralarda güvenebileceğim birisi olmalı. | Open Subtitles | أنا الآن أعرف صبي يمكنني الوثوق به ريثما أنتهي من أعمال السفينة مع القاضي |
güvenebileceğim tek insan sensin. | Open Subtitles | وأنتِ الشخص الوحيد الذي يمكنني الوثوق به |
Şu an güvenebileceğim tek kişiyi. | Open Subtitles | بالشخص الوحيد الذي يمكنني الوثوق به الان |
Ona güvenebileceğimi biliyorum. Neden? | Open Subtitles | وأعرف أنه يمكنني الوثوق به |
Senden başka kime güvenebilirim bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف شخصاً آخرَ يمكنني الوثوق به |
Şu an güvenebileceğim tek kişiyi. | Open Subtitles | بالشخص الوحيد الذي يمكنني الوثوق به الان |
- güvenebileceğim bir erkek bulsana. Cinayet masasına geçmek istiyorum, ağabey. | Open Subtitles | حسن، جد لي رجلاً يمكنني الوثوق به أحتاج أن أنتقل للتحقيقات بالجرائم يا أخي |
Çünkü nasıl hissettirdiğini görmek istiyorum, fakat bunu güvenebileceğim birinden öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | لأنني أريد أن أعرف كيف يبدوا هذا الشعور، ولكني سأطلب ذلك من شخص يمكنني الوثوق به. |
Dışarıya mesaj göndermem gerek. güvenebileceğim biriyle. | Open Subtitles | أريد أن يوصل أحدهم رسالة للخارج، شخص يمكنني الوثوق به |
güvenebileceğim bir ortak arıyorum | Open Subtitles | أبحث عن شريك شخص يمكنني الوثوق به . انت تعلم ذلك |
güvenebileceğim tek insan sensin. | Open Subtitles | أعرف أنك الشخص الوحيد الذي يمكنني الوثوق به. |
Müvekkilim veya tanığım rolünü oynayacak kimsem yok görünüyor ki güvenebileceğim birini bulmam gerekiyor. | Open Subtitles | وليس لدي أي شخص ليلعب دور موكلي أو شاهدي و من الواضح أنني أواجه شخص لا يمكنني الوثوق به. |