Pekala, Avatara ve en cömert destekçime nasıl yardım edebilirim? | Open Subtitles | الآن , كيف يمكنني مساعدة الأفتار ومؤيدي الأكثر سخاءا ؟ |
Düşündüm ki belki Robyn'e yardım edebilirim ve fark yaratmak için. | Open Subtitles | ظننت أنه ربما يمكنني مساعدة روبين بطريقة ما أن أصنع الفرق |
Bana yardım edebilir misin sence ? Elbette edebilirim..herkese yardım edebilirim ben | Open Subtitles | اتعتقد انه بامكانك مساعدته بالطبع يمكنني مساعدة اي احد |
Yetenekleri olan insanlara elinizdeki tüm kayıtlara ve laboratuvar verilerine göz atmadan yardım edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدة الناس ذوي القدرات ما لم أحصل على سماح كامل لسجلاتكم و مختبراتكم |
Yardım istemeyen bir mahalleye, ben de yardım edemem. | Open Subtitles | كما تعلمين , لا يمكنني مساعدة حي لا يريد أن يساعد |
Evet ama araştırmalarımla daha fazla insana yardım edebileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | نعم ، ولكني أعتقدت أنني يمكنني مساعدة أناس أكثر بأبحاثي |
Yoksa öldürdüğü onca kadın yüzünden mi? Howard'a yardım edebileceğimi düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنه يمكنني مساعدة هوارد, ولكنه إستغلني |
Doğruluk Kılıcı hemen hemen her şeyi kesebilir. Kocana yılan sarmaşığını öldürmesinde yardım edebilirim. | Open Subtitles | أتعلمين, سيف الحقيقة يمكنه قطع أيّ شيء يمكنني مساعدة زوجكِ لقتل الثعبان. |
Anlayacağın, anlatmak zorunda değilsin, ama belki bana bir yardımı dokunabilir ve başkalarına yardım edebilirim. | Open Subtitles | لا يجب عليك هذا، ولكنها ربما تفيدني، وربما يمكنني مساعدة شخص آخر. |
Maggie ben bile neden burada olduklarını bilmiyorken onlara nasıl yardım edebilirim? | Open Subtitles | ماجي، كيف يمكنني مساعدة عاد عندما أنا لا أعرف حتى لماذا هم هنا؟ |
Pekala. FBI'ya nasıl yardım edebilirim? | Open Subtitles | حسناً إذاً كيف يمكنني مساعدة ال"إف بي آي"؟ |
Ona yardım edebilirim. | Open Subtitles | يمكنني مساعدة صديقك |
Mesela, kalpsiz, muhafazakâr, kişisel silahlanmayı destekleyen, yasadışı göçmenlerden nefret eden, kendini üstün gören, Karl Rove'un küçük göğüslü hali olan bir ahmak olmasına rağmen, Elliot'a yardım edebilirim. | Open Subtitles | فمثلاً: يمكنني مساعدة (باربي) مع أنها عديمة الشفقة وجمهورية |
Cabbar, malikânesine şarbon atana kadar hükümete bok atmaya devam edecek ve NPR radyoda Al Frankenstein'ı dinleyecek olmasına ve suratına vurmayı tercih edecek olmama rağmen, ben de Dr. Cox'a yardım edebilirim. | Open Subtitles | وأنا يمكنني مساعدة دكتور (كوكس) مع أني أريد ان الكم وجهه داعم الإرهابيين مستخدمي الجمرة الخبيثة |
Aranan bir kanunsuza gönüllü olarak yardım edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدة مقتصة مطلوبة للعدالة طواعية |
İkinizden birinin peşinde. Birileri benden bir şeyler saklıyor. İkinizin de kaçmasına yardım edemem. | Open Subtitles | يخفي أحدكم عنّي شيئاً ما، لا يمكنني مساعدة كلتاكما في الهروب! |
Bu durumda ikisine de yardım edemem. | Open Subtitles | ولا يمكنني مساعدة أياً منهما |
Ben ona yardım edemem. | Open Subtitles | لا يمكنني مساعدة إبن عمكِ |
Bir tanesi, ölüm ve ölmek konularında ben bu kadar aptalca ve hatalı davrandığım halde hastalarıma nasıl yardım edebileceğimi anlamaya çalışıyorum | Open Subtitles | إحدى الأمور التي أحاول فهمها هي أنه كيف يمكنني مساعدة مرضاي بمسألة الموت والاحتضار مع أنني كنتُ غبياً جداً |
Galiba polise yardım edebileceğimi düşünmek deliceydi ama araştırmaya ve yazmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | مدرسة آلامو الثانوية أعتقد أنه من الجنون ظني أنه يمكنني مساعدة الشرطة |
Anlamak istiyordum. İnsanlara yardım edebileceğimi düşünmüştüm... | Open Subtitles | أردت أن أفهم ... ظننت أنه يمكنني مساعدة الناس |
Ama bir kişiye bile yardım edebilirsem... onu kurtarabilirsem... kötü bir durumu düzeltirsem... o zaman mutlu oluyorum. | Open Subtitles | لكن عندما يمكنني مساعدة أحد أو أنقذ أحداً أو أصلح خطأ أو أصحح موقف |