| Görüyorsunuz ki Paris kimi zaman çok politik bir şehir olabiliyor. | Open Subtitles | باريس يمكنها أن تكون مكاناً للسياسة بشدة |
| Ama o buradayken de tam bir huysuz olabiliyor | Open Subtitles | و لما تكون هنا، يمكنها أن تكون مزعجة للغاية |
| Bugüne dek insanlık tarihimizi belirleyen göçmenlik dalgasını durdurmaya yetecek güçte bir kısıtlama olamaz. | TED | ليست هناك أية قيود على الإطلاق يمكنها أن تكون صارمة بما يكفي لإيقاف موجة الهجرة التي حددت تاريخنا البشري. |
| Ama o evli değil, evli olamaz? | Open Subtitles | لكنها ليست متزوجة , لا يمكنها أن تكون كذلك |
| Nasıl iyi olabilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكنها أن تكون بخير؟ |
| Pekala Phrafe, biliyorsun... bu kanıtlar gerçek olabilirdi. | Open Subtitles | أتعلم، فريف، الأدلة يمكنها أن تكون حقيقية |
| Ve eğer isterseniz, sizin de olabilir. | TED | وإذا أردتم، يمكنها أن تكون شجاعتكم أيضًا. |
| herhangi bir şey oluyor mu? Fizikçilerin bunun ne olabileceğine dair bir sürü sağlam fikri var, epey de yaratıcılar. | TED | يملك الفيزيائيون العديد من الأفكار حول ما يمكنها أن تكون. إنهم مبدعون للغاية. |
| Fark etmediysen, bazen epey dramatik olabiliyor. | Open Subtitles | في حال لم تلاحظ, يمكنها أن تكون درامية جدا |
| Annen bazen tam bir sürtük olabiliyor. | Open Subtitles | أجل,حسناً,أمك يمكنها أن تكون سافلة حقيقية أحياناً |
| Çok duygusal ve gergin olabiliyor. | Open Subtitles | يمكنها أن تكون عاطفيّة جدّا و تتضايق بسرعة |
| Ara sıra birazcık huysuz olabiliyor. | Open Subtitles | يمكنها أن تكون غاضبة قليلاً من وقت لآخر. |
| Senin gibi, Alison karma sürtüğün teki olabiliyor. | Open Subtitles | مثلك تماما يا آليسون العاقبة الأخلاقية يمكنها أن تكون عاهرة. |
| Her yer ölüm değil. olamaz. | Open Subtitles | الأمر لا يتلخص حول الموت في الخارج، لا يمكنها أن تكون على هذا النحو |
| Hak etti. Tanık olamaz. | Open Subtitles | لقد اكتسبَته لا يمكنها أن تكون شاهدة عيان |
| Kapı açıksa gerçekten Oda olamaz. | Open Subtitles | لا يمكنها أن تكون الغرفة حقا لو أن الباب مفتوح |
| Cavalettiler dikey olamaz. | Open Subtitles | لكنّ المرساة لا يمكنها أن تكون متعادلة تماماً. |
| Başka nerede olabilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكنها أن تكون غير هنا ؟ |
| Nasıl ölmüş olabilir ki ? | Open Subtitles | كيف يمكنها أن تكون ميّتة؟ |
| -Başka ne olabilir ki? | Open Subtitles | ما الذي يمكنها أن تكون ؟ ؟ |
| Aktris olabilirdi. Üniversite için uzaklara gitmek istiyor. | Open Subtitles | شكراً تعلم , كان يمكنها أن تكون ممثلة |
| Bir çok şey olabilirdi. | Open Subtitles | أشياء كثيرة كان يمكنها أن تكون |
| Ama iyi bir fikir de olabilir, yanan kömürler yerine elektrik için sürdürülebilir nükleer enerji kullanılırsa. | TED | لكن يمكنها أن تكون فكرة جيدة، بتغيير مكانها نستعملها في الطاقة النووية المتجددة بدل ذلك للكهرباء، بدل إحراق الفحم. |
| İnsanoğlunun her sorunu çözebileceğine, teknolojinin sınırsız olduğuna, piyasaların iyiliği teşvik eden bir güç olabileceğine inancı olan insanlar aslında haklılar. | TED | ترون، أولئك الناس الذين يؤمنون بأن الناس يمكنهم حل أي مشكل، أن التكنولوجيا لا حدود لها وأن الأسواق يمكنها أن تكون قوة خير هم بالفعل محقون. |