Benim falcım kör, ama geleceği çok net görebiliyor. | Open Subtitles | إن عرافتى عمياء ولكنها يمكنها رؤية المستقبل بوضوح |
Gözden ırak yerleri görebiliyor. | Open Subtitles | يمكنها رؤية الأشياء البعيدة عن الأنظار مثل الأماكن |
Sezgileri oldukça güçlü bir kadın o. Benim içimi görebiliyor. | Open Subtitles | إنها امرأة متبصّرة، يمكنها رؤية معدني |
Hatırladığı son şey bir kutuda olması. Başka birşey göremiyor. | Open Subtitles | آخر ما في ذاكرتها، هو وجودها في الصندوق لا يمكنها رؤية أي شئ |
Büyük resmi henüz göremiyor. | Open Subtitles | لا يمكنها رؤية الصورة الكبيرة بعد. |
Nasıl olurda onun eski karısı için hala ciddi bir tehlike olduğunu göremez? Ve diğer insanlar için." | Open Subtitles | كيف لم يمكنها رؤية انه ما زال تهديد لزوجته السابقة وكل واحد آخر ؟ |
Her şeyi göremez! | Open Subtitles | لا يمكنها رؤية كلّ شيء! |
Tacını, süslü elbiseleri, hazır bekleyen hizmetçileri görebiliyordu ve çiftlikte işler gerçekten kötüleştiğinde tüm bunlardan nihayet kurtulacağı anı görebiliyordu. | Open Subtitles | يمكنها رؤية التاج، والفساتين الفاخرة، والخادمات وعندما أصبحت الأمور سيئة جداً بالمزرعة أصبح يمكنها أن ترى اللحظة التي ستـحـررهـا أخـيراً مـن كـل هـذا |
Hayaletleri görebiliyor | Open Subtitles | يمكنها رؤية الاشباح |
Kadın kötülükleri görebiliyor Sock. | Open Subtitles | المرأة يمكنها رؤية الشر (سوك), تـراه |
Kötülüğü görebiliyor. | Open Subtitles | ) يمكنها رؤية الشر |
- Kes sesini! Elbiseyi tam olarak göremiyor çünkü senin iğrenç vücudun onu mahvediyor. | Open Subtitles | لا يمكنها رؤية الفستان بوضوح لأن جسمك المقرف يٌفسِدُهُ! |
Barney'nin onu kullandığını göremiyor ve bu beni üzüyor. | Open Subtitles | لا يمكنها رؤية ذلك البارني" وهو يستغلها" وذلك يحطم قلبي |
Eğer serisi kötüyse ve puanı iyi değilse, gelir ve uzanıp cama tıklar- çünkü bir kere daha yapmasını isteyen deneyciyi göremiyor. | TED | إذا قامت بتشغيل سيئ، ودرجاتها ليست جيدة، فإنها ستأتي وترفع يديها وتضغط على الزجاج -- لأنه لا يمكنها رؤية المُختبر -- الذي يطلب بمحاولة أخرى. |
Ama defteri göremiyor. | Open Subtitles | لكن لا يمكنها رؤية المفكرة. |
Kuşlar camı göremez! | Open Subtitles | الطيور لا يمكنها رؤية الزجاج! |
Saldırıya uğradığı yerden ışığı görebiliyordu. | Open Subtitles | كان يمكنها رؤية الضوء من مكان مهاجمتها |