"يمكن التنبؤ" - Translation from Arabic to Turkish

    • sağı solu belli
        
    • öngörülemez
        
    • tahmin edilemez
        
    • tahmin edilebilir
        
    • beklenmedik
        
    • belirsizdir
        
    • yapacağı belli
        
    • tahmin edemezsin
        
    • yapacakları belli
        
    • tahmin edilemezdi
        
    • tahmin edilebilirsiniz
        
    • tahmin edilebilirdir
        
    sağı solu belli olmaz. Yılan gibi asabidir. Open Subtitles لا يمكن التنبؤ بما سيفعله وطبعه كأفعى ذات جلجل
    Aşk öngörülemez, aşk yaratıcıdır, aşk iletişim ve disiplin gerektirir, sinir bozucu ve duygusal olarak talep edicidir. TED الحب لا يمكن التنبؤ به، الحب خلّاق، يتطلّب الحب التواصل والانضباط، إنّه محبط ومتطلّب عاطفيًا.
    Yağmur damlası yolunun bir vadiye düşmesi önceden tahmin edilemez. TED المسار الحقيقي الذي ستسلكه قطرات المطر إلى قعر الوادي لا يمكن التنبؤ به.
    Asteroitten asteroide farklılık göstermesine rağmen birçok asteroidin yörüngesi düzinelerce yıl için tahmin edilebilir. TED على الرغم من أن هذا يختلف من كويكب إلى آخر، غالبية الكويكبات يمكن التنبؤ بمسارها قبل عشرات السنين.
    Fakat o gün bu iddiayla tamamen çelişen iki beklenmedik şey vardı. Open Subtitles شيئان لا يمكن التنبؤ بهما حدثا في ذلك اليوم جعلت ذلك مستحيلا
    Vücudun iyileşme gücü belirsizdir. Open Subtitles في الحقيقة يصعب فعلاً الجزم فلا يمكن التنبؤ بقدرة الجسم على الشفاء
    Ruslara ve Ukraynalılara karşı oynadığınızda, onların ne yapacağı belli olmayan takımlar olduğunu görüyorsunuz. Open Subtitles عندما كنت لعبت الروس والأوكرانيين، كانوا مجرد فرق لا يمكن التنبؤ بها.
    - İnsanların yaşamlarını tahmin edemezsin. Open Subtitles حياة الجميع لا يمكن التنبؤ بها.
    Bu suikast droidlerinin ne yapacakları belli olmaz. Open Subtitles هؤلاء الآليون المأجورين للقتل لا يمكن التنبؤ بتصرفاتهم
    19 Haziran'da, sağı solu belli olmayan İngiliz Kanalı tekrar patladı. Open Subtitles فى 19 يونيو، تدهورت حالة الطقس فوق القنال الأنجليزى الذى لا يمكن التنبؤ بتقلباته
    Ronnie çılgındır, sağı solu belli olmaz. Open Subtitles جنون روني لا يمكن التنبؤ به لكنه كان دائما جيد معي
    Sorun şu ki, suçluların sağı solu belli olmaz. Open Subtitles المشكلة هي ، ان المجرمين لا يمكن التنبؤ بهم
    Maalesef, beynin kimyası, parmak izi gibi... eşsiz ve öngörülemez olabiliyor. Open Subtitles ولسوء الحظ كيمياء المخ يمكن أن تكون فريدة ولا يمكن التنبؤ بها مثل بصمة الأصبع
    Bak, onun gelecekten olduğunu ve neler olacağını söyleyen sensin o halde şu mantıksal şey, öngörülemez olmalı. Open Subtitles أنت تقول أنه قادم من المستقبل ويعرف ما سيحدث والشيء المنطقي هو أن نفعل ما لا يمكن التنبؤ به
    Kadınlar ve erkekler, kararsız, tahmin edilemez ve mantıksızlar. Open Subtitles الرجال والنساء شخصيات عشوائية و لا يمكن التنبؤ بها ، و غير عقلانية
    İnsanlar önceden tahmin edilemez olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles ديلان: هم يقول إن الأشخاص لا يمكن التنبؤ بهم.
    Güvenilir ve tahmin edilebilir bir şekilde hala kışkırtıcı olduğumu düşünen bir kocam var. Open Subtitles لدي الزوج الذي يشعر يمكن التنبؤ بها للغاية وتعتمد .. لافاقته.
    Yaptığı şey şu: kafasının üzerinde çok beklenmedik ve son derece yavaş bir şekilde şarhoşmuş gibi dönüyor. TED ما يقوم به هو أنه يتحرك بطريقة مترنحة على رأسه بحركة لا يمكن التنبؤ بها وفي غاية البطء.
    Çatışma durumunda davranışlar belirsizdir. Open Subtitles السلوك في حالات المعركه لا يمكن التنبؤ بها
    Genetiği değiştirilen hayvanların ne yapacağı belli olmuyor. Open Subtitles من المعروف أن الحيوانات المعدلة لا يمكن التنبؤ بتصرفاتها
    Vahşi bir hayvanın ne yapacağını tahmin edemezsin. Open Subtitles لا يمكن التنبؤ بما سيفعله حيوان برّي.
    Ne yapacakları belli olmayan ve anlaşılmayan türden çocuklar. Open Subtitles فهم لا يمكن التنبؤ بهم والتحالف معهم يمكنهم انقاضه
    Ama korkunun gücü, fazlasıyla tahmin edilemezdi. Yozlaşma riski çok yüksekti. Open Subtitles لكن قوّة الخوف لا يمكن التنبؤ بتباعياتها، واحتمال الفساد عظيم للغاية.
    Aşırı aptal olmanızın dışında çok da tahmin edilebilirsiniz. Open Subtitles وبصرف النظر عن كونه غبي بشكل لا يصدق، كنت مجرد يمكن التنبؤ بها.
    Basit şeylerle ilgili düşünürken faydalı olacağını düşündüğüm özellikler: Birinci olarak, tahmin edilebilirdir. TED الخاصيات التي أعتقد أنه من المفيد التفكير فيها بخصوص الأشياء البسيطة: أولاً، يمكن التنبؤ بها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more