- Onu durdurmak için yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك شيء ما يمكن القيام به لمنعها. |
O tür bir şokun bir çocuğa ne yapabileceğini hayal etmek zor. | Open Subtitles | ومن الصعب أن نتصور ما هذا النوع من الصدمات يمكن القيام به لطفل. |
Fizik tedaviler sadece ortopedi merkezinde değil, insanların evlerinde de yapılabilir. | TED | العلاجات البدنية يمكن القيام بها ليس في مركز تقويم الأعضاء فقط بل أيضا في منازل الأشخاص. |
Bence kurşun kalemi olduğundan daha iyi kılacak yapılabilecek hiçbir şey yok. | TED | برأيي، لا يوجد أي شيء يمكن القيام به لجعل قلم الرصاص أفضل مما هو عليه. |
Kendimden emin olamazsam işimi yapamam. | Open Subtitles | أنا لا يمكن القيام يهذا العمل حيث تاتي نفسي في المرتبة الثانية |
Tekrar belirteyim, bunu dışarıda yapabilir ve açık havada kurumaya bırakabilirsiniz. | TED | ومرة أخرى، يمكن القيام بهذا خارجا وتتركها تنشف فقط في الهواء. |
Bu tür şeylerden öte bir tıp doktorunun yapabileceği pek birşey yoktu. | TED | تتجاوز هذه الأنواع من الأمور، لم يكن لدى طبيب كثير الذي يمكن القيام به. |
Yetişkin bir yaban ayısının bir adama neler yapabildiğini gördün mü? | Open Subtitles | هل شاهدتم ما دب أسود كامل نما يمكن القيام به لرجل؟ |
Bana neyi yapıp yapamayacağımı söyleyecek birini istemiyorum. | Open Subtitles | وليس إلى شخص يقول لي ما يمكن وما لا يمكن القيام به |
Kore bize eğitimde nelerin mümkün olduğunu gösteriyor. | TED | وكوريا تقدم لكم دليلاعما يمكن القيام به في التعليم. |
Kaplumbağaların yumurtalarını korumak için yapabilecekleri çok az şey var. | Open Subtitles | ليس هناك شيء يمكن القيام به السلاحف للدفاع عن موقعهم |
Onun için durup, bu konuda yapabileceğimiz bir şey var mı, düşünelim. | TED | لذلك فقد حان الوقت للتوقف والتفكير للحظة. هل يوجد ما يمكن القيام به حيال هذا؟ |
Keşke inanmanız için yapabileceğim bir şey olsa. | Open Subtitles | أود فقط كان هناك شيء ما يمكن القيام به لاقناع لكم. |
Böylece şunu demeniz mümkün: "Eşcinsel olan oğlumun eğer bir erkek arkadaş bulursa cehenneme gitmemesi için kafasını kestim. Onun için yapabileceğim en merhametli şey bu idi. " | TED | لكي تقول .. لان إبني شاذٌ جنسيا وانا اعلم انه ذاهب للجحيم ان مارس الشذوذ فقد قطعت راسه .. لان هذا التصرف الاكثر حبا يمكن القيام به معه |
neler yapabileceğini gördüm ve gerçektende inanılmaz şeyler yapabilir. | Open Subtitles | رأيت ما يمكن القيام به، وأنها يمكن أن يفعل أشياء مدهشة. |
Mağazamıza gelin ve ne yapabileceğini kendiniz görün. | Open Subtitles | تعال إلى التخفيضات , وسترى ما الذي يمكن القيام به |
Bugün, bu iş yarım saatten az bir süre içine bile yapılabilir. | Open Subtitles | اليوم يمكن القيام بهذه الرحلة فى أقل من نصف ذلك الوقت |
Kolay olduğunu söylemedim ama yapılabilir. | Open Subtitles | لم أقل أنه سيكون سهل ولكن يمكن القيام به |
Bu işitme kaybına yapılabilecek en iyi şeydi. | TED | وكان ذلك أفضل يمكن القيام به لفقدان السمع. |
- Tek hareketle yapamam artık. | Open Subtitles | لا يمكن القيام به واحدة بعد الآن. |
Altı yoldan biriyle yapabilir: Beş kırmızı, beş mavi bağlantı ya da kırmızı ve mavinin birkaç kombinasyonu. | TED | يمكن القيام بذلك بإحدى الطرق الست: مع خمسة اتصالات حمراء، خمسة اتصالات زرقاء، أو مزيج من الحمراء والزرقاء. |
Acilin senin için yapabileceği pek fazla bir şey kalmadı. | Open Subtitles | ليس هناك الكثير من أن ER يمكن القيام به لمساعدتك. |
Sekiz şiddetinde bir depremin şehre neler yapabildiğini gördün. | Open Subtitles | لقد سمعت ما ثمانية على مقياس ريختر يمكن القيام به لمدينة. |
İnsanların neleri yapıp yapamadığımızla ilgili ne düşündükleri umurumuzda değil. | Open Subtitles | لا يهمنا ما الناس اعتقد اننا يمكن وما لا يمكن القيام به. |
Ernest Madu: Buradan çıkarmamız gereken ders; tüm bunların yapılabileceği, sürdürelebilir olabileceği ve bunları herkes için mümkün kılabileceğimizdir. | TED | إرنست مادو : الدرس هنا أنه يمكن القيام به ويمكن أن يستمر و يمكنكم جعل ذلك ممكنا |
Hastanedeki doktorlar, öleceğini söyledi onun için yapabilecekleri bir şey olmadığını söylediler. | Open Subtitles | ،يقول أطباء المشفى إنها سوف تموت وإنه لا يمكن القيام بشيء لمساعدتها |
Envai çeşit yapabileceğimiz bir şeyler vardır. | TED | هناك العديد من الأشياء التي يمكن القيام به. |
son ornegim gunes pilleri. bunu gunes pilleri icin de yapabilirsiniz. | TED | آخر مثال هو الخلايا الشمسية. يمكن القيام بهذا كذلك مع الخلايا الشمسية. |