"يمنحون" - Translation from Arabic to Turkish

    • veriyorlar
        
    • vermezler
        
    • verselerdi
        
    • vermiyorlar
        
    • makamlar verin
        
    İzin veriyorlar ve bizim de günlük 40-50 konsere gitme şansımız oluyor. TED هم يمنحون السماحية و نحصل يومياً على 40 أو 50 حفلة باليوم
    Bilirsiniz, orduda başkalarının kazanabilmesi için kendilerini feda etmeye istekli insanlara madalya veriyorlar. TED أتعلمون، في الجيش، يمنحون ميداليات للأشخاص المستعدين للتضحية بأنفسهم، لكي يفوز الآخرون.
    Çinliler FlAT'a dört milyon dolarlık altın veriyorlar, Open Subtitles الصينيون يمنحون لفيات اربع ملايين دولار ذهب
    Bayilik vermezler ve taze malzeme kullanırlar. Open Subtitles فهم لا يمنحون الإمتياز و هم يستعملون مكونات جديدة
    İkincisi bunun için ödül bile verselerdi, sen yine de dışarıda yerdin. Open Subtitles ثانياً، حتى إن كانوا يمنحون جوائز للذين يفعلون ذلك فسوف تأكل بالخارج أيضاً
    - Ve kitle imha silahlarına vize vermiyorlar. Open Subtitles - وهم لا يمنحون التأشيرات لأسلحة الدمار الشامل
    Versucci, Piccolomini, ve Sanso'ya ünvanlar lütfedin ve Borgia manastırlarından, kiliselerinden ve piskoposluklarından makamlar verin. Open Subtitles (فيرزوشي) (بيكولومني) و (سانسو) يمنحون بعض الألقاب و الرواتب من كنائس (بورجيا)
    Klozet kapağı olan her yere dört yıldız veriyorlar. Open Subtitles يمنحون أربع نجوم لأي مكان يحتوي غطاء على مرحاضه
    Ne? Düşük gelirli insanlara hep gazoz veriyorlar. Open Subtitles هٌم فقط يمنحون المشروبات الغازية لذوى الدخل المحدود
    - Her yıl elli ödül veriyorlar ama, yine de işin en sevdiğim tarafı bu. Open Subtitles - ، أعلم بأنهم يمنحون 50 جائزة سنوياً - و لكن علي القول أنه لم يسبق أن كانت أحلى من هذه
    Çalışması tıkanan doktorlara da ödül veriyorlar mı? Open Subtitles هل يمنحون الجوائز لأشخاص عالقين؟
    King'e Nobel Ödülü veriyorlar. Open Subtitles يمنحون (مارتن كينغ) جائزة نوبل.
    King'e Nobel Ödülü veriyorlar. Open Subtitles يمنحون (مارتن كينغ) جائزة نوبل.
    Bu ödülleri hak etmeyenlere vermezler. Open Subtitles فهم لا يمنحون هذه الجوائز لناس الذين لا يستحقونها.
    İyi bir sebep olmadıkça bu madalyaları vermezler. Open Subtitles إنهم لا يمنحون هذه الميداليات بلا سبب مقنع
    İkincisi bunun için ödül bile verselerdi, sen yine de dışarıda yerdin. Open Subtitles ثانياً، حتى إن كانوا يمنحون جوائز للذين يفعلون ذلك فسوف تأكل بالخارج أيضاً
    Artık ödül vermiyorlar. Open Subtitles انهم حتى لا يمنحون تلك الجوائز بعد الان
    Bahriye Haçı'nı siper kazanlara vermiyorlar. Open Subtitles إنهم لا يمنحون "وسام البحرية" فقط من أجل حفر الخنادق
    ...Versucci, Piccolomini, ve Sanso'ya ünvanlar lütfedin ve Borgia manastırlarından, kiliselerinden ve piskoposluklarından makamlar verin. Open Subtitles و الأديرة و الأسقفيات (فيرزوشي) (بيكولومني) و (سانسو) يمنحون بعض الألقاب و الرواتب من كنائس (بورجيا)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more