"يموت أحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • kimse ölmeyecek
        
    • Kimse ölmek
        
    • kimsenin ölmesine
        
    • kimse ölmez
        
    • kimsenin ölmesini
        
    • biri öldüğünde
        
    • Biri ölmeden
        
    • birisi ölürse
        
    • Birisi öldüğünde
        
    • kimsenin ölmemesini
        
    Bu gece kimse ölmeyecek. Ne biz, ne de aile, hiç kimse. Open Subtitles لن يموت أحد الليلة ليس نحن ليس هذه العائلة
    Ben usta bir yüzücüyüm, kimse ölmeyecek. Open Subtitles أنا خبير في الغطس لن يموت أحد بحق الجحيم
    Kimse ölmek zorunda değil.Hiç kimse seni dinlemiyormuş gibi geliyor ama ben varım. Open Subtitles لا يتوجّب أن يموت أحد آخر، أعلم كيفيّة الشعور بأن لا أحد منصت لك لكن أنا منصت.
    Eğer mühür kırılmazsa kimsenin ölmesine gerek kalmaz. Open Subtitles لن يتم كسر القفل حينها و لا يجب أن يموت أحد
    Söyleneni yaparsan kimse ölmez. Eller havaya! Open Subtitles إفعلوا ما يطلب منكم, ولن يموت أحد إرفعوا أيديكم
    Ben buna son veremedim diye, kimsenin ölmesini istemiyorum. Open Subtitles لا ينبغي أن يموت أحد آخر بسبب عدم إتمامي للمهمة
    Bu çok normal bir şey, biri öldüğünde yeni bir hayata başlamış olur. Open Subtitles لذا ، فهو من المعتاد ، عندما يموت أحد ما أن نقوم برمى أعقاب لهم من نوع ما
    Biri ölmeden hemen önce kötüleşiyor. Open Subtitles أسوأ قبل أن يموت أحد
    Dahası, sizi bilgilendirmem gerekir ki yasalar gereğince eğer eşlerden birisi ölürse, geriye kalan eş bu evlilik esnasında edinilmiş şeylerin belirli bir kısmı üzerinde hak sahibi olur. Open Subtitles ،بالإضافة لذلك، فمن واجبي إخباركم أنه بموجب القانون ،عندما يموت أحد الزوجين فإن الزوج الباقي لديه الحق في الحصول على حصة من الممتلكات
    Aramızdan Birisi öldüğünde, morgdaki adam gelir, biz bedeni bahçeden dışarı çıkarırız. Kapıya geldiğimizde dururuz. TED حين يموت أحد النزلاء رجال الدفن يأتوا وفي حين ندفع الجثة مروراً بالحديقة متجهين للبوابة , نتوقف
    Burada seninle konuşurken kimsenin ölmemesini umuyorum. Open Subtitles أتمنى حقاً ألا يموت أحد و أنا جالس هنا دون أن أتكلم
    Benim gözetimimde kimse ölmeyecek, kardeşim. Sana borçluyum. Open Subtitles كلا، كلا، لن يموت أحد وأنا موجود يا صاح.
    Yeni planımız şu. Bugün kimse ölmeyecek. Open Subtitles خطة اللعبة الجديدة هي بأن لا يموت أحد آخر اليوم
    kimse ölmeyecek mi. Bunu kendine sormaya devam et. Open Subtitles لن يموت أحد إحتفظ بهذا الكلام لنفسك
    Sonrasında tayfaya gitmek isteseler bile tek tanıklarını kaybetmiş olacaklar ve Kimse ölmek zorunda kalmayacak. Open Subtitles بعد ذلك حتّى إذا أرادوا بأن يذهبوا إلى الطاقم فسيكونوا قد خسروا شاهدهم الرئيسي ولا يتحتّم أن يموت أحد.
    - Kimse ölmek zorunda değil. - Herkes ölmek zorunda. Open Subtitles لا ينبغي أن يموت أحد - ينبغي أن يموت الجميع -
    Bunu bir düşün, kimsenin ölmesine gerek yok. Bilmen gereken her şeyi söylerim. Open Subtitles فكّر بالأمر، لا يتعيّن أن يموت أحد سأخبركَ كل ما تحتاج معرفته
    - Hayır, hayır, bekle. - Gates! - kimsenin ölmesine gerek yok. Open Subtitles لا ، لا ، لا لايجب أن يموت أحد
    Kimse dövüşmezse, kimse ölmez. Open Subtitles إنتظر, لو لم يقاتل أحد لن يموت أحد
    Ama bu olaya, başka bir şekilde son vermeye çalıştım. Çünkü kimsenin ölmesini istemedim. Open Subtitles ولكني حاولت أن أوقف الأمر بطريقة أخرى لأني لم أرد أن يموت أحد
    Evinizde biri öldüğünde ve arkasında bir dağınıklık bıraktığında bunu temizlemek aileye kalır. Open Subtitles لكن ، عندما يموت أحد في منزلك .... ويترك خلفه فوضى ـ...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more