Mulder bundan kurtulmuş olsa bile, ondan sonra yaptıkları çok fazla. | Open Subtitles | لكن حتى إذا مولدر ينجو من هذا، بإنّه ثمّ أكثر من اللازم. |
Çok fena bir olay. Adam, sırf iki ay sonra öldürülsün diye araba kazasından kurtulmuş resmen. | Open Subtitles | رجل ينجو من حادثٍ كهذا كي يُقتل وحسب بعد شهريْن. |
Bu kadar küçük bir yavru kışın hayatta kalamazdı. | Open Subtitles | جرو صغير كهذا لن ينجو من الشتاء |
Şey, uh, benim sahile alışkın bedenim, daha fazla Southern usulü kızarmış kahvaltıda hayatta kalamazdı, bu yüzden... | Open Subtitles | حسناً جسدي الشاطئي ... لم ينجو من الإفطار المقلي الجنوبي آخر و |
Evet, işkence, tabi. Genelde kurtulur ve 16 adamı falan vurur. | Open Subtitles | نعم، التعذيب بالتأكيد، ثم بعدها ينجو من الأسر و يقتل حوالي 16 رحل |
Birkaç sterlin ve yağ çeken bir mektupla bundan kurtulamaz. | Open Subtitles | هو لن ينجو من هذا ببضع الجنيهات ورسالة ناعمة |
Kazadan kurtuluyor ve resim için zaman bulabiliyor? | Open Subtitles | لم ينجو من الحطام فحسب بل وتسنى له الوقت لحرق المكان. |
Birilerinin bu savaştan sağ çıkması gerek. | Open Subtitles | حسنا... على احدهم ان ينجو من هذه الحرب |
Görüntüleri gördün, kim kurtulabilir ki oralardan? | Open Subtitles | هل ترى الصور ؟ من يمكنه أن ينجو من هذا ؟ |
Öyle bir düşüşten sağ kurtulmuş olmasının mümkünatı yok. | Open Subtitles | إنّ من المُستحيل أن ينجو من سقطة مثل تلك. |
O patlamadan hiçbir şey kurtulmuş olamaz. | Open Subtitles | لا شيء يمكن أن ينجو من هذه |
Evet, işkence, tabii. Genelde kurtulur ve 16 adamı falan vurur. | Open Subtitles | نعم، التعذيب بالتأكيد، ثم بعدها ينجو من الأسر و يقتل حوالي 16 رحل |
kurtulur mu onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | انا لا اعلم اذا كان سوف ينجو من ذلك. |
Bundan kimse kurtulamaz. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه أن ينجو من هذه السقطة صحيح أيها الرئيس ؟ |
Efendim, kimse o düşüşten kurtulamaz. | Open Subtitles | سيدي . لا لاحد يمكنه ان ينجو من ذلك السقوط |
- Danları öldürüyor, kölelikten sağ kurtuluyor. | Open Subtitles | انه يقتل الدنماركيين انه ينجو من العبودية |
- Danları öldürüyor, kölelikten sağ kurtuluyor. | Open Subtitles | انه يقتل الدنماركيين انه ينجو من العبودية |
Gene'in kazadan sağ çıkması beklenmedik bir olaydı. | Open Subtitles | لم يُتوقع ل (جين) ان ينجو من الحادث |
O şey nükleer bir felaketten bile kurtulabilir. | Open Subtitles | ذلك الشيء يمكن أن ينجو من محرقة نووية |
Hatta kurtulabilir bile. | Open Subtitles | وربما ينجو من إصابته |