Halkı Yahudilere karşı öfkelendirirsek, karınlarının açlığını unuturlar. | Open Subtitles | ماذا؟ للتنفيس عن غضب الناس العنف ضدّ اليهود قد يجعل الناس ينسون جوعهم |
Birçok kişi 30 senedir ölü olan bir kadını unutur. | Open Subtitles | الكثير من الناس ينسون المرأة التي ماتت منذ 30 عام |
İnsanlar veya ülkeler başarıya ulaştıklarında, onları neyin başarıya götürdüğünü sıklıkla unutuyorlar. | TED | عادة ً، حين ينجح الناس أو تنجح الدُّوَل ينسون ما جعلهم ينجحون |
Barmensen, 40'ını aştıysan ve sevişirken hep üstteysen insanlar kadın olduğunu unutuyor. | Open Subtitles | الناس ينسون بأنّك إمرأة عندما تعمل ساقي وتناهز 40 ودائما على القمة |
- Altı fincan kahve içti... hem insanlar çocuklarını unutmazlar. | Open Subtitles | لقد تناول ستة أكواب من القهوة والناس لا ينسون أولادهم |
İnsanlar kızdıkları zaman kolayca unuturlar kendilerini. | Open Subtitles | الناس دائما ما ينسون انفسهم عندما يغضبون |
Haziran ve Temmuz aylarında, sardalya avına katılmak için sıcaklık farklarını unuturlar ve... 4000 ya da 5000'lik sürüler halinde toplanırlar. | Open Subtitles | ،في يونيو ويوليو ،بالانضمام لصيد السردين ينسون الاختلاف الإقليمي ويتجمعون في قطعان حتى أربعة أو خمسة آلاف |
Senin gibiler, özgürlük hakkında her zaman bir şeyi unuturlar. | Open Subtitles | الرجال مثلك دائما ينسون شيئا واحدا عن الحرية |
Birçok kişi 30 senedir ölü olan bir kadını unutur.. | Open Subtitles | الكثير من الناس ينسون المرأة التي ماتت منذ 30 عام |
İnsanlar doğru tutanları hatırlar, tutmayanları da unutur. | TED | الناس تتذكر النجاحات: و ينسون الاخفاقات. |
Bilirsin, insanlar, En erojen bölgenin insan beyni olduğunu unutuyorlar. | Open Subtitles | كما تعلم، النـّاس ينسون بأنّ الدّماغ هو أكبر المناطق الجنسيـّة |
Sanırım bazıları repliklerini unutuyorlar. | Open Subtitles | ولكنى اعتقد ان بعض الناس ينسون النصوص الخاصة بهم |
Çünkü eylemlerin sonuçları vardır ve etrafımdaki herkes bunu unutuyor. | Open Subtitles | لأن الأفعال لها عواقب، والجميع هنا يبدو أنّهم ينسون هذا. |
İnsanlar çok hırslı bir şekilde para peşine düştükleri zaman olan şey, onların hayatın gerçek temel zevklerini unutuyor olması. | TED | والذي يحدث عندما يطارد الناس المال بنهم، هو أنهم ينسون المتع الأساسية الحقيقية للحياة. |
Hiçbir şeyi unutmazlar, her sesi dinlerler. | Open Subtitles | إنهُم لا ينسون شيئاُ, ويستمِعون إلى كُل صَوت. |
Kahrolası zenginler! Sana olan borçlarından başka hiçbir şeyi unutmazlar... | Open Subtitles | إنهم لا ينسون شيئاً الا عندما يكونون مدينين لك |
Üçüncü derecede yanıkları olanlar bunun nasıl olduğunu unutmaz. | Open Subtitles | الأشخاص الذين يملكون حروقاً من الدرجة الثالثة لا ينسون كيف حصلوا عليها |
İkisiyle de birlikte oldum ama ikisi de para ödediğini unutmuş gibi. | Open Subtitles | عاشرتُ كليهما, لكنهم ينسون أنهم دفعوا من أجل الجنس |
Anlamıyorsun, politikacılar kanımızı istiyorlar, üniforma içindeki bir pisliğin sikip bıraktıklarını unutturmak için, başka bir Raciti istiyorlar. | Open Subtitles | أنت لا تفهم ما يجرى السياسيون يريدون أن يسفكوا دمنا يريدون ضحية مثل راشيتى ليجعلوا الناس ينسون غلطة ذاك الشرطى الأخرق |
unutan insanlara hatırlatmalısınız ve... sayılarını azaltmalısınız. | Open Subtitles | الأشخاص ينسون ، وأنت يجب أن تذكرهم تذكرهم بالأرقام |
- Hiç unutacak gibi değiller. - Hiç hoş bir durum değil. | Open Subtitles | ان الناس لا ينسون, خاصة فى هذه البلدة انه أمر غير لطيف |
Onları güldüren ve dertlerini unutturan senmişsin gibi. | Open Subtitles | وكأنك الشخص الذي أضحكهم. الذي جعلهم ينسون متاعبهم. |
Galiba bazıları kahrolası lâflarını unuttu. | Open Subtitles | ولكنى اعتقد ان بعض الناس ينسون النصوص الخاصة بهم |
Bunu unutanlar, kendilerini hayvanlara yem eder. | Open Subtitles | و من ينسون هذه الحقيقة يكلفهم النسيان حياتهم |
"Sarhoş olup süs havuzunda sızması en muhtemel öğrenci" yazmayı unutmuşlar. | Open Subtitles | ينسون أنه غالباً ما يفقد الطلاب وعيهم من الثمالة في نافورة عامة. |
Ve ondan sonra seni, beni, her şeyi unutacaklar! | Open Subtitles | وفي يوم آخر ينسون سبب ثنائهم عليك سوف ينسوك وينسوني. |