"ينفك" - Translation from Arabic to Turkish

    • duruyor
        
    • sürekli
        
    • ediyor
        
    • devam etti
        
    • durmadan
        
    Aptal sorular sorup duruyor onu salak sanacaklar. Open Subtitles إنه لا ينفك عن طرح أسئلة هكذه سوف يظنون أنه غبى.
    Ailem üniversitenin pahalılığından bahsedip duruyor. Open Subtitles لا ينفك والدي يتحدثان كم ستكلفنا الكليّة
    Birini yakalamaya çalışıyorum ama elimden kaçıp duruyor. Open Subtitles احتاج ان امسك هذا الرجل لاجل الشيطان لكنة لا ينفك ينسل منا
    Telesekreterime sürekli rahatsız edici mesajlar bırakıyor. Open Subtitles لا ينفك عن ترك رسائل مزعجة على آلتي المجيبة.
    O garip biri ve sürekli kıçımı dikizliyor. Open Subtitles إنه غريب الأطوار، لا ينفك عن التحديق بمؤخرتي
    Kafamın içindeki, susturamadığım bu sesin sürekli olarak belki de yapmamam gerektiğini söylemesi. Open Subtitles بسبب أنني لا أستطيع تجاهل الصوت .. الذي أسمعه في عقلي الذي لا ينفك يقول ربما لا ينبغي عليّ القيام بذلك
    Ne zaman birisi önemli olduğumu söylese, beni terk ediyor. Open Subtitles كلما يقول أحد ما بأنه يهتم لأمري لا ينفك يتركني
    "Hepsini öldürün." demeye devam etti. Open Subtitles لم ينفك عن قول : "أحرقوهم جميعاً"
    Şimdi aptal hapları için bana mesaj atıp duruyor. Open Subtitles والآن، لا ينفك عن مراسلتي لأجل عقاقيره المعتوهة
    Aslında herkese, piyanonun teyzemden miras kaldığını söyleyip duruyor. Open Subtitles .. في الحقيقة ، إنه لا ينفك يخبر الجميع أنني ورثته من عمّتي
    Telefonun sesli mesaja yönlendirip duruyor. Open Subtitles هاتفك لا ينفك عن التحويل مباشرةً إلى البريد الصوتي.
    Aksine. Senin çok eski bir sır hakkında atıp tuttuğunu öğrendiğimden ve başını tabure olarak kullanma olasılığımdan dolayı beni hiç durmadan arayıp duruyor. Open Subtitles بالعكس، إنّه لا ينفك يحاول الاتّصال بي منذ تركته لأجدك تهذين بسرّ قديم
    Yaramazlık peşinde. Bizi koşturup duruyor. Open Subtitles خارجٌ عن السيطرة ما ينفك يحيطنا بدوائر من الفوضى.
    Su aşağıya akıyor, dolabınızın üzerine damlıyor... ve tahta gevşemiş ve dolaptan ayrılacak gibi duruyor... ve bunu tamir etmek için bir şeye ihtiyacınız var. Open Subtitles ،الماء يتساقط هناك يتساقط على دولابك ... والخشب ينفك من الحائط ويلزمك شيئ لإصلاحه
    Arkadaşın gece boyunca sürekli kötü espriler yaptı ve buna elektrik diyor. Open Subtitles لم ينفك صديقك عن روي دعابات سخيفة ويسمّي هذا ألفة
    sürekli bana, her şey sona erdiğinde gelip beni ziyaret etmek istediğini söylüyordu. Open Subtitles لم ينفك يقول أنه سيزورني بعد إنتهاء كل هذا
    Pasaportları çoktan almış ama sürekli onlar gelmeden gidemeyiz diyor. Open Subtitles إن الجوازات بحوزته فعلًا لكنه لا ينفك يقول لا يمكننا الرحيل حتى تصل
    Ayrıca her aşk hikâyesinin sürekli araya giren bir şeye ihtiyacı vardır. Open Subtitles وكلّ قصّة حبّ تحتاج لشيء لا ينفك يحول بين الحبيبين.
    Birkaç kez kaçmış. Onu sürekli geri getirmişler. Open Subtitles كان لا ينفك بالهرب، و هم يعيدونه مجدداً.
    gerçekten yaşlıydı ve sürekli bize gülüyodu ve bizi sigara içilen bölüme almak istedi. Open Subtitles إنه طاعن بالسن، لكنه لا ينفك يبتسم لنا وأراد أخذنا للفندق.
    Bizden nefret ediyor IT'ye gerek... - olmadığını düşünüyor. Open Subtitles هو يكرهنا، لا ينفك يقول إنه لا حاجة حتى إلى قسم المعلوماتية
    Nancy adında bir grup hakkında konuşmaya devam etti. Open Subtitles "لم ينفك يتحدث عن فتاة تدعى "نانسي
    Carrie saldırıya uğradığında polise demişti ki, polise o hayvan durmadan şunu tekrarlamış: Open Subtitles عندما هوجمت كاري اخبرت الشرطة , قالت ان ذلك الحيوان , لم ينفك يقول لها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more