"يهتمّ" - Translation from Arabic to Turkish

• umurunda
• takar
• umrunda
• önemsiyor
• umursamıyor
• önem
• değer
• önemseyen
• umursamadı
• umursuyor
• umursamaz
• umursadığı
• ilgilenen
• umursayan
• önemsemez

(Öksürük) "Birkaç Viking'in bir zamanlar ne yaptığı kimin umurunda?
سعال "من يهتمّ بما فعله بعض الفايكينج منذ زمن طويل؟

İmzalamak mı? Doğru olup olmadığı kimin umurunda?
وقّع على الإقرار، وقّع على الإقرار من يهتمّ للحقيقة ؟

Cinayet konusunda, evet. Ama kim takar cinayeti?
حول جريمة القتل، نعم، لكن من يهتمّ بذلك؟

Teyzen kimin umrunda?
على كل ألاحوال من يهتمّ بأمرها؟ نعم، من يهتمّ؟

Yanlış olur mu bilmiyorum, ama ama seni çok fazla önemsiyor ve sen ona, ona bir şans daha verebilirsen belki kaldığımız yerden devam edebiliriz.
..كان خطأ،لكن . لكنّه يهتمّ بك كثيرا، وإذا أمكن أن تمنـحيه فرصة أخرى

Ya öyle, ya da bal gibi biliyor da umursamıyor.
أمّا الذي أو هو يعرف بشكل أفضل وهو فقط لا يهتمّ.

Çark sürekli dönmeye devam ediyorsa bu kimin umurunda?
من يهتمّ إذا الدورة، إستمرت واستمرت بدون توقف؟

Başka doktorların, seninle dalga geçmesi neden umurunda olsun ki?
ومن يهتمّ إذا سخر الأطباء الآخرين منكما؟

Ona yıllar önce açıklamıştım ve umurunda olmamıştı.
لقد اعترفتُ له منذ سنين مضت ، ولم يهتمّ بهذا

Tek farkı artık hiç birimizin pek de umurunda değil.
الفرق الوحيد الآن هو أن لا أحد منا يهتمّ

Ama ben bir şey yaptığımda... bu kimsenin umurunda olmuyor.
أعني.. ألن يحين دورى في صنع شيء لا أحد يهتمّ بي حتى

12 yaşında bir çocuk öldürülüyor ve katili kimsenin umurunda olmamış.
صبيّ في الـ12 من عُمره يُقتل ولا أحد يهتمّ كفاية لإيجاد قاتله.

Lanetten kurtulmanızı kim takar?
من يهتمّ بحقّ الله إن تحرّرتُم من اللّعنة؟

Tüm gün boyunca bunu gösterdiler. Kimin umrunda, değil mi? Sadece bir satıcı, hepsinin sonu böyle.
لقد كانوا يقومون بالأمر طوال اليوم، ومن يهتمّ صحيح؟

Bazı insanlar bu ara adaleti çok önemsiyor.
"حارس ليليّ حرّ!" على الأقلّ يهتمّ أحد بالعدالة هذه الأيّام.

* Bebeğim, umursamıyor...* *...havalı yerleri *
حبيبي لا يهتمّ بـ ♪ ♪ بالأمكنة الراقية ♪

Bizimle konuşmak isteyen her kimse, açıkça mahremiyetine önem veriyor.
يبدو أنّ من يريد التحدّث إلينا يهتمّ بخصوصيّته

Ama korkunç bir şeyse bana gerçekten değer veren biri silebilir.
لكن ان كان مريعاً شخصٌ ما يهتمّ بي حقاً قد يمسحها

Ve şu anda seni gerçekten önemseyen tek kişi benim.
والشخص الوحيد الذي يهتمّ بك وبما سيجري لك هو.. أنا

Onu seven bir ailesi olup olmamasını umursamadı.
لم يهتمّ إن حظى هذا الطفل بعائلةً أحبّته.

Krallığı kimin yönettiği kim umursuyor ki?
من يهتمّ لمن "يحكم المملكة" على أيّة حال؟

- Yardım etti. Michael Jordan sayı yaptığında, kimse asisti kimin yaptığını umursamaz.
لقد ساعدتك، وحين يسجّل "مايكل جوردان" لا أحد يهتمّ بمن ساعده

Hastalarını önemseyen birisin ama tek umursadığı şey oyunlar olan biri için çalışıyorsun.
وأنتِ تهتمين بالمرضى وتعملين لدى رجلٍ يهتمّ باللعب

Görünüşe göre fosillerle tek ilgilenen ben değilim..
يبدو أنني لست الوحيد الذي يهتمّ بالأحفوريات!

Sanırım hasta haklarını umursayan bir ben varım. İstediği şey onu öldürebilir.
أعتقد أنّني الوحيد الذي يهتمّ بحقوق المريضة

Kimse onları hayattayken ya da ölüyken önemsemez.
لا أحد يهتمّ كثيرا عنهم في الحياة أو في الموت.