Aktarma yapmadan bütçesine uygun manav bulamamak umurunda onun. | Open Subtitles | إنما كل ما يهمها أنها تستقل حافلتين لتجد متجر بقالة بأسعار معقولة |
-Evli mi? -Evet ama pek umurunda değil. | Open Subtitles | هي متزوجة نعم لكن لا يهمها ذلك |
- Evet, ama umurunda değil. | Open Subtitles | هي متزوجة نعم لكن لا يهمها ذلك |
Patty gerçeklerle nasıl başa çıktığınızla ilgilenmez kendinizle nasıl başa çıktığınızla ilgilenir. | Open Subtitles | جيد باتي لا يهمها أن تراكِ وانتِ تتعاملين مع الحقائق انها تسعى لرؤيتك وانت |
NYPD Özbekistan'ın postalarını kimin okuduğuyla ilgilenmez. | Open Subtitles | الشرطة لا يهمها من قد يقرأ البريد الالكتروني لأوزبكستان |
Tek önemsediği şey bu kızlara eğitim görebilecekleri bir yer vermekti. | Open Subtitles | كل ما كان يهمها أن تعطي لهؤلاء الفتيات مكان ليتعلموا فيه! |
Tek önemsediği o dandik işi. | Open Subtitles | كل ما يهمها هو وظيفتها السخيفة |
Size ne olduğu Bayan Edwina'nın umurunda değil. | Open Subtitles | السيده ايدوينا لا يهمها ما يحدث لك |
Mutlu olup olmadığı umurunda değildi. | Open Subtitles | لم يكن يهمها إن كانت سعيدة أم لا |
Eski karısı cenazesini kimin kaldıracağının umurunda olmadığını söyledi. | Open Subtitles | قالت طليقته أنه لا يهمها من يقيم جنازته |
Kocam olması umurunda olmaz. | Open Subtitles | ولا يهمها ما إذا كان هذا زوجي. |
umurunda olan tek şey bu. Sen değilsin. | Open Subtitles | إنه الشيء الوحيد الذي يهمها. |
İmparatorluk falan umurunda değil onun. | Open Subtitles | لا يهمها الإمبراطوريات |
- Eminim eşin bununla ilgilenmez... | Open Subtitles | - انا متاكد ان زوجتك لا يهمها ان ترانى... |
Şirketimiz bunlarla ilgilenmez. | Open Subtitles | هذه الشركة لا يهمها هذا |
Şirketimiz bunlarla ilgilenmez. | Open Subtitles | هذه الشركة لا يهمها هذا |
Çünkü bütün tanga içindeki buduzim felsefesinin ötesinde önemsediği şey dolu yerler ve satılan birimler. | Open Subtitles | لأنهوراءفلسفتهاالبوذية... جل ما يهمها هو ملء المقاعد وبيع التسجيلات |