İlişkileri her zaman karşılıklı faydaya dayanıyordu ama kamunun ve kanunların önünde bunun bir önemi yoktu. | Open Subtitles | علاقتهما كانت عادية دائماً لكن ذلك لم يهم في أعين العامة أو القانون |
bir önemi yok artık. 8 adamın cesedini onun dolabında bulsam bile hiçbir şey diğer kaptanları, hazırlandıkları yoldan alıkoymaz. | Open Subtitles | لا يهم في ما حدث. لعدم إخراجي لـ8 جثث من خزانتها، لا شيء سيثني القباطنة الآخرين عن المسار الذي وضعته الآن. |
Bunun şimdi bir önemi var mı bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف حقا أن هذا كل ما يهم في الوقت الراهن |
Asıl önemli olan bizlerin nasıl bir yönetim istediğimiz, ne tür bir Internet istediğimiz, insanlar ve toplumlar arasında nasıl bir ilişki istediğimiz. | TED | ما يهم في الواقع هنا نوع الحكومة التي نريدها, نوع الإنترنت الذي نريده, نوع العلاقات بين الناس والمجتمعات. |
ölçek olarak günlük hayatta önemli olan şeyleri aldığımızda. | TED | قياساً على أي شيء يهم في الحياة اليومية. |
Ailem öyleydi. Kocam öyle. Ne fark eder? | Open Subtitles | عائلتك كانت كذلك, و زوجي كذلك, و ما الذي يهم في ذلك؟ |
Benim için önemi olan tek şey de bu. | Open Subtitles | وهذا كل ما يهم في نظري |
Ne düşündüğümün bir önemi yok ki. | Open Subtitles | ما أعتقدهُ لا يهم في شيء |
-Bunun bir önemi yok. | Open Subtitles | -هذا لا يهم في الواقع كل الأكاذيب |
Ama artık bir önemi yok. | Open Subtitles | لكن الأمر لا يهم في الوقت الحالي . |
Bu günlerde bir önemi var mı bunun? | Open Subtitles | ما الذي يهم في الوقت الحاضر؟ |
- Bu noktada bunun bir önemi yok. | Open Subtitles | -الأمر لا يهم في هذه المرحلة . |
Gerçekten önemli olan şey, bir hediyenin ederi ya da büyüklüğü değil, onu kalbinde nasıl taşıdığındır. | TED | لا يهم في الحقيقة قيمة أو حجم الهدية، تكمن قيمتها الحقيقة في كيفية المحافظة عليها في قلوبكم. |
Takım çalışması.Bir şirkette önemli olan budur. | Open Subtitles | فريق العمل: إنه ما يهم في هذه المنظمة، الكل من أجل الفرد، والفرد من أجل الكل |
önemli olan tek şey, günün sonunda bu insanların yardıma ihtiyacı olduğu, eğer ben onlara yardım etmezsem kim edecek? | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يهم في نهاية اليوم هو أن هؤلاء الناس يحتاجون المساعدة وإن لم أساعدهم,من سيقوم بذلك ؟ |
Ama önemli olan yapacağın işin çok büyük olması. | Open Subtitles | لكن ما الذي قد يهم في ذلك عندما يفكر شخص بالعمل الذي ستقومين به؟ |
Bir ayağım çukurdaysa ne fark eder ki? | Open Subtitles | ماذا يهم في هذا الامر ، اذا لم يكن لديّ حياه طويلة لأعيشها؟ |
Ne yapmış olursam olayım, şimdi ne fark eder? | Open Subtitles | مهما كانت الطريقة التي تعاملت بها مالذي يهم في ذلك؟ لقد تم |
- Limonata güzelse ne fark eder? | Open Subtitles | ماذا يهم في الأمر إن كان عصيراً طيباً؟ |
Benim için önemi olan tek şey de bu. | Open Subtitles | وهذا كل ما يهم في نظري |