| Açıkçası 250, 270 km kadar sürüp ardından yarım saat durmak ve tekrar devam etmek daha iyi. | TED | وإنه من الأفضل أن يسيروا لمسافة 160 أو 170 ميل ويتوقفوا لنصف ساعة ثم يواصلوا. |
| Sonuçlar kişinin o konumda devam edip etmemesi gerektiğini belirler, ki bu bildiğiniz gibi, çoğunlukla duruma bağlıdır. | TED | و هذا يحدد اذا ما كان يجب أن يواصلوا في ذلك الموقع القيادي، الشيئ الذي يعتبر ظرفيا في كثير من الأحيان، كما تعلمون. |
| Sonuçta, dünyanın kirletilmesinden elde edilecek bir rant olduğu sürece... şirketler ve bireyler istediklerini yapmaya devam edeceklerdir. | Open Subtitles | أخيرا ، ما دام هناك من يربح من تلويث الارض الشركات والأفراد سوف يواصلوا القيام بما يريدون |
| Gelince Büyülüler izin verilir olsun veya olmasın sihirli uygulamaya devam, kız lehine | Open Subtitles | حول ما إذا كان أو لا يجب أن يسمح للمسحورات أن يواصلوا بممارسة السحر الحكم هو |
| Hayır, onlara devam edip, başka bir yere gitmelerini söyle. | Open Subtitles | لا ، قولي لهم أن يواصلوا التحرك ؛ ِ أن يذهبوا الى مكان آخر |
| İnsanların neden savaşmaya devam etmesi gerektiğini merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل لماذا البشر يجب أن يواصلوا بالقتال. |
| Sen arkadaşlarına mahalle nöbetlerindeki başarılarını devam ettirmelerini söyle, olur mu? | Open Subtitles | أخبري أصدقائكِ أن يواصلوا رقابة الحيّ عن كثبِ، حسنٌ؟ |
| Buna devam etsinler diye mi onları kurtaracağız? | Open Subtitles | تودون إنقاذهم لكي يواصلوا محاولاتهم لقتلنا؟ |
| Gidenin gitmesi, geride kalanınsa hayatına devam etmesi lazım. | Open Subtitles | ..الشخص الذي رحل ولكن هؤلاء الذين ظلوا على قيد الحياة يجب عليهم أن يواصلوا الحياة |
| Bunun tamamen benim hatam olmadığını ve iyiye gittiğimi söylemelisin böylece bana para vermeye devam ederler. | Open Subtitles | يجب أن تخبرهم أن هذا لم يكن خطــئي وأنني أتحسن حتى يواصلوا إعطـائي المـال. |
| Bu böyle devam edemez. Zaten devam etmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لا يمكنني الإستمرار لن أدعهم يواصلوا |
| Sizi sorgulamaya devam etmek istiyorlar. | Open Subtitles | نعم. هم يريدون أن يواصلوا استجوابك الآن |
| Sizi sorgulamaya devam etmek istiyorlar. | Open Subtitles | هم يريدون أن يواصلوا استجوابك الآن |
| Ve en büyük dileğim şu ki, çocuklarını Yahudi inancıyla yetiştirip, siyonist düşüncemizin devam etmesinde katkıda bulunsunlar. | Open Subtitles | و أملي كبير في أن يربوا، أطفالهم على العقيده اليهوديه - حتى يواصلوا نضالنا الصهيوني ضد العرب |
| Birilerini bulana kadar aramaya devam edeceklerdir. | Open Subtitles | سوف يواصلوا البحث حتى يعثروا على احد |
| Minyonların devam etmekten başka çareleri yoktu. | Open Subtitles | لم يكن للـ "توابع" خيار آخر غير أن يواصلوا التحرك. |
| Fırtınaya doğru yürümeye devam ederler. | Open Subtitles | إنهم يواصلوا التقدم نحو العاصفة |
| Ama denemeye devam ediyorlar. | Open Subtitles | لكنهم يواصلوا المحاولة |
| FBI'a Almeida konusunda çalışmaya devam etmelerini söyle. | Open Subtitles | أخبر المباحث الفيدرالية بأن يواصلوا مع (ألميدا) |
| Kaldıkları yerden devam edebilirler. | Open Subtitles | فمقدورهم أن يواصلوا ما تركوه. |