"يوجد فقط" - Translation from Arabic to Turkish

• Sadece bir

Sadece bir kâse var, bir ayakkabıdan içmenin senin için sakıncası var mı?
يوجد فقط واعاء واحد هل تريد ان اقد لك الاخر فى احد احذيتك؟

Ve sonra, Sadece bir tane şarkı yazarının oturup, okyanusa mandolin çaldığı şu ada var.
ثم يوجد هذه الجزيرة أخرى حيث يوجد فقط كاتب أغاني الذي يجلس ويلعب المندولين للمحيط.

Ormanda arkadaşlarımız yalnız ve bizde savaşmak için Sadece bir avuç mermi var.
الأن لديك أربع أصدقاء في الخارج يوجد فقط معصم قدائف من أجل التصارع معه

Bir köpek sahibine karşılık verince, Sadece bir davranış şekli olabilir.
عندما ينقلب الكلب ، علي صاحبه . يوجد فقط عمل وحيد للقيام به

Şu cipslerden Sadece bir tane kalmış ben de onları başka kimsenin almayacağından emin olmak için burada bekleyeceğim.
اتعلم ماذا؟ يوجد فقط كيس واحد ...من هذه البطاط وانا سوف ابقي هنا فقط لاتأكد من ان احداً لا يحصل عليه

Sadece bir anahtar var o da kasayı kiralayanlarda bulunuyor.
يوجد فقط مفتاح واحد و مستأجريه.

Bombai'de her nereye gidersen... Sadece bir aslan olacak...
...يمكنك الذهاب بأي مكان بمومباي ...يوجد فقط أسدً واحداً

Sadece bir kurşun kaldı.
يوجد فقط رصاصة واحدة.

Üstte Sadece bir tane güvey var.
يوجد فقط عريس صغير بالاعلى.

Sadece bir tek isim var.
يوجد فقط إسم واحد

Sadece bir tane varsa, Ben öleceğim.
إذا يوجد فقط واحد، سأموت.

Sadece bir kâse var, doğru mu?
يوجد فقط طبق واحد، صحيح؟

Sadece bir yatak var.
يوجد فقط سرير واحد

Neden Sadece bir yatak var?
لما يوجد فقط سرير واحد؟

Sadece bir numara.
يوجد فقط رقم