"يوجد مكان" - Translation from Arabic to Turkish

• yer yok
• yer var
• Hiçbir yer
• bir yer yoktur
• bir yere
• yer vardır
• yeri yok
• alan yok
• yerim yok
• bir yer yoktu
• başka bir yer

Kuru sezonda neredeyse yok oluyor. Çünkü sivrisineklerin üreyecekleri bir yer yok.
إنه تقريبا يختفي في موسم الجفاف. لا يوجد مكان يتكاثر فيه الناموس.

- Gidemeyeceğin hiçbir yer yok. - Metronun gitmediği Hiçbir yer.
لا يوجد مكان لاتستطيع الوصول اليك لا مكان لانستطيع الجرى به

- Halkalar? - Faydası ne ki? Gidecek yer yok.
الحلقات ماالجيد فى ذلك , لا يوجد مكان لتذهب اليه

Eğer açsan, ilerde, muhteşem biftek yapan bir yer var.
لو كنت جائع ، يوجد مكان رائع هناك للطعام الجيد.

Bu evin en altında, bu iş için çok güzel bir yer var.
إذا لم أكن مخطئة, في أسفل هذا المبنى, يوجد مكان مناسب لنقوم بذلك.

Yaşadığım günden sonra, olmayı tercih edebileceğim başka yer yok.
بعد كل ماحدث اليوم لا يوجد مكان اريد البقاء به

Duvarlar üzerime geliyor. Hiç boş yer yok! Hava yok!
الجدران انها تغلق على بعضها لا يوجد مكان ولا هواء

Jedi'lar için gittiğimiz yerden daha kutsal bir yer yok.
الى اين نحن ذاهبون , لا يوجد مكان مقدس للجاداي

Bu akıl hastası gitmediği sürece dağda güvenli bir yer yok.
لا يوجد مكان آمن على هذا الجبل حتى يختفي هذا اللعين

Kusura bakma, senin gibi birine böyle bir tabloda yer yok.
حسنا، لا يوجد مكان لأمثالك في هذا الإطار.

Çünkü, Aristo ve Newton evrenlerinin aksine bu evrende meydana getiriciyi koyacak dışarıda bir yer yok.
بسبب أنه لا يوجد مكان لوضع الصانع خارجاً كما كان في الكون النيوتوني و الآرسطي،

Hem Bay Spenalzo için yer yok.
. بالإضافة أنه لا يوجد مكان للسيد سبينالزو

Çünkü biri beni tanıyacak olursa uçakta saklanacak yer yok.
لأنة لا يوجد مكان للإختباء على الطائرة لو تعرف على أحد

Um, bu civarda yemek yiyebileceğim bir yer var mı?
هل يوجد مكان هنا قريب حيث يمكنني تناول الطعام فيه؟

Devamlı korunmasız gezip yalnız olduğu sadece bir yer var.
يوجد مكان واحد فقط سيكون به وحيدًا حيث يكون مكشوف

Yaşadığım yerden pek de uzakta olmayan Ölüm Vadisi denen bir yer var.
ليس ببعيد من حيث أسكن، يوجد مكان يدعى وادي الموت.

Eğer buraya gelebilecek kadar güçlüyse Hiçbir yer güvenli değil demektir.
،إن كان قوياً بما يكفي ليتوغل هنا فلا يوجد مكان آمن

Burası ıssız bir yerdir, gidecek bir yer yoktur.
كما ترى نحن معزولون لا يوجد مكان لتذهب اليه

-Yağcılık seni bir yere getirmez.
تملّق لا يوجد مكان تذهب اليه هل تعلمين كم يتكلف تجميل الأظافر ؟

Ölümün çağrısını işitince... gittiği gizli bir yer vardır.
وعندما يسمع النداء يوجد مكان سري الذي يقصده

Saklanacak yeri yok. Yakala onu anne.
لا يمكنها الاختباء لا يوجد مكان تختبىء فيه.

Aşağıya inip onları yukarı taşımak için yeterli alan yok.
لا يوجد مكان كافٍ للنزول إلى هناك وحملهم للأعلى.

Gidecek başka yerim yok. Ve kardeşim Amy, biz kilisedeyken kafasını uçurdu.
لا يوجد مكان آخر أذهب اليه وأطلقت النار على رأس شقيقتي بينما كنا في الكنيسة

Bütün gece yollardaydık. Duracak bir yer yoktu.
سافرنا طوال الليل لا يوجد مكان للوقوف به

başka bir yer olmalı, yeniden deneyeceğim. Nasıl hissediyorsun?
لا شئ ، لكن لابد انه يوجد مكان آخر سأحاول ثانية