Saklanacağınız başka bir yer yok. Dişinizi sıkın biraz. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر للإختباء , تحلّى بالصبر فحسب |
Sorun değil. Olmak istediğim başka bir yer yok. | Open Subtitles | كلا، لا مشكلة، لا يوجد مكان آخر أفضّل التواجد فيه. |
Onu gönderebileceğimiz başka bir yer yok mu? | Open Subtitles | ألا يوجد مكان آخر نأخذها إليه؟ |
Dinleyin bayan... konuşabileceğimiz başka bir yer var mı? | Open Subtitles | اسمعي ، هل يوجد مكان آخر يمكننا الحديث فيه ؟ |
Dinleyin bayan... konuşabileceğimiz başka bir yer var mı? | Open Subtitles | اسمعي ، هل يوجد مكان آخر يمكننا الحديث فيه ؟ |
"çünkü koca dünyada yok burası gibisi | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر على الأرض " |
Tamam, onu getirmek zorundaydım. Onu koyacak başka bir yer yoktu. | Open Subtitles | كان يجب أن أحضره فلا يوجد مكان آخر أضعه فيه |
Onu gönderebilecekleri başka bir yer yok. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر قد يأخذونه إليه |
Gidebileceğimiz başka bir yer yok mu? | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر للذهاب إليه؟ |
Olmak istediğim başka bir yer yok. | Open Subtitles | -لا يوجد مكان آخر أود أن أكون فيه |
Maalesef başka bir yer yok. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر |
Benim için gidecek başka bir yer yok. | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر لأذهب إليه |
Aslında, Nick, başka bir yer yok. | Open Subtitles | حسنًا يا (نيك)، لا يوجد مكان آخر |
Konuşabileceğimiz başka bir yer var mı? | Open Subtitles | هل يوجد مكان آخر يمكننا التحدث فيه |
- Bu deliller her neyse onları saklamış olabileceği başka bir yer var mı? | Open Subtitles | -هل يوجد مكان آخر يمكن لنا البحث فيه ، مكان ربما اخفى فيه الدليل الذي كان ينوي إحضاره لك؟ |
Bizim için başka bir yer var. | Open Subtitles | بالنسبة لنا لا يوجد مكان آخر |
"çünkü koca dünyada yok burası gibisi | Open Subtitles | لا يوجد مكان آخر على الأرض " |
Belki başka bir yer yoktu? | Open Subtitles | ربما لم يوجد مكان آخر غيرها ؟ |