Diğer bir soru ise, tabiki de ... Yaşa bağlı hastalıklar üzerinde bir etkisi var mı? | TED | السؤال التالي بالطبع هو: هل يوجد هُناك أي تأثير على امراض الشيخوخة؟ |
Büyük ve güzel bir gölü var. Oraya bayılacaksın. | Open Subtitles | يوجد هُناك بُحيرة كبيرة و جميلة، سوفَ تنالُ على إعّجابِكِ |
Ama tabi burada bir ya da iki problemimiz var. | Open Subtitles | لكن مُجدّداً ، يوجد هُناك مُشكلة أو اثنتان |
Kitap falan yok, tamam mı? Dolandırıldık. | Open Subtitles | لا يوجد هُناك كتاب , حسناً لقد تم خِداعنا |
Yani oraya girip bana borçlu olduğu şeyi almamın hiçbir yolu yok mu? | Open Subtitles | إذاً ألا يوجد هُناك أيُ طريقةٌ أخري بإمكاني الدخول وأخذ ما يدين لي به؟ |
Çok zerre yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد هُناك ذلك العدد من الجُزيئات، إنها كُتلتها التى تجعلها تبدو و كأن هُناك العديد من الجُزيئات. |
Ama geçmişe seyahat etmenin bir başka yolu daha var, son zamanlara kadar çok mantıksız olduğu düşünülen ama gittikçe gerçeğe yaklaşan bir yol. | Open Subtitles | .و نقلها إلى الماضى لكن ، يوجد هُناك طريقة أُخرى للسفر نحو الماضى طريقة كانت لتُعتبر حتى مؤخّراً ، غير معقولة |
Bu o kadar kolay olmayacak. Buradan tek çıkış yolu var ve oraya ulaşmak için de beni aşmalısınız. | Open Subtitles | لن يكُون بهذه السهولة, يوجد هُناك مَخرج واحد هُنا, و عليكَ أن تَتخطاني كي تَعبرهُ. |
Şarkıya gömülü başka bir parça daha var. | Open Subtitles | يوجد هُناك مسار صوتى آخر مختفى فى الأغنية |
Tabii ki ameliyat olmasının da bazı riskleri var. | Open Subtitles | يوجد هُناك , يوجد هناك دوماً بعض المخاطر |
Vücudunda lastik kullanman gereken sadece bir tek yer var. | Open Subtitles | يوجد هُناك جزء واحد فقط من الجسد الذي يجب على المطاط تغطيته |
Aşağıda neler var lan Corbin? | Open Subtitles | ما الذى يوجد هُناك , يا كوربين ؟ |
Veya daha var mı? | Open Subtitles | هل إنتهى من ذلك؟ أم يوجد هُناك المزيد؟ |
Her yerde bir şeylerin var. Elbiseler, ayakkabılar, saçlar... | Open Subtitles | يوجد هُناك أشياء فى كُل مكان ملابس,أحذية,شعر... |
Duvarın öbür tarafında gerçekten devler var mı? | Open Subtitles | هل يوجد هُناك عمالقة حقاً خلف الجدار؟ |
Taşıdığı o eski kutunun içinde onu delirten bir şey var! | Open Subtitles | يوجد هُناك شيئاً بداخل ذلك الصندوق ! القديم الذي تحمله، وهذا ما يجعلُها تُجنّ |
Onun hâlâ çözemeyip de senin çözebildiğin tek bir senaryo dahi yok. Dediğimi anlamıyor musun? | Open Subtitles | لا يوجد هُناك تحصين فكرت به لم يعرفه بعد، ألا تفهم ما اٌقوله؟ |
Buna karşı bir kural yok. | Open Subtitles | حقّاً؟ حسناً، لا يوجد هُناك قاعِدة ضِدها |
Hiç alerji yok. Tamamen katıksız. | Open Subtitles | لا يوجد هُناك حساسيّة الأشياء مجانيّة بالكامِل |
Bu ülkeye uyuşturucunun akışında, aklımı karıştıracak hiçbir soru yok. | Open Subtitles | لا يوجد هُناك شك في بالي حول .تواطئ تهريب المخدرات لهذه البلاد |
Duvar'ın güneyinde hiç ulukurt yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد هُناك ذئاب ماسية جَنوب الجدار. |