Ve bu da tam olarak 2048 yılında olacak yazın ikinci yarısında, Temmuz ayında, hatta tam olarak 27 temmuzda. | TED | وذلك سيحدث بالضبط عام 2048 في أواخر الصيف ، في يوليو ، بدقة أكثر في السابع و العشرون من يوليو. |
Evet, biraz. Geçen temmuzda Amiral Huidobro'yu silah alması için ABD'ye götürdüm. | Open Subtitles | بعضهم، لقد أصطحبت الادميرال اويبدوبرو إلي أميركا لشراء سلاح في يوليو الماضي |
Bunu hiç anlamadım, bunu hiç anlamadım çünkü; herkes bilir ki; eğer çiftçilik yapıyorsan, ekinleri Temmuz ve Ağustos'ta ekmezsin. | TED | لم أتمكّن أبدا من فهم ذلك، لأنّه من المنطقيّ إن كنت مزارعا، لا تقوم بزراعة المحاصيل شهر يوليو و أغسطس. |
Temmuz ayının bir Cuma günü tam bir yılı doldurdum. | TED | وجاءت لحظة فارقة في حياتي مساء جمعة في شهر يوليو. |
Temmuzun 4'ünde saat 6'da göl kenarında barbekü yapılacaktır. | Open Subtitles | سيقام حلفه شواء في السادسه عند البحيره بمناسبه الرابع من يوليو |
Böylece Julio'yu canlı olarak son kez gören başka birine ihtiyaç duydu. | Open Subtitles | لذا احتاج شخص آخر لكي يكون الشخص الاخير الذي رأى يوليو حيا |
Bu kayıt defterindeki son not, makina Haziran 1958'de kapandığında yazılmış. | TED | هذا آخر مدخل في المدونة حين أطفئت الآلة في يوليو 1958 |
Yani temmuzda bir haftalığına Twitter gerçekten bir Afrika barı olmuştu. | TED | لذلك ولفترة أسبوع في يوليو أصبح موقع تويتر حانة أفريقية. |
temmuzda burada ne arıyor? Eylülden önce asla gelmezdi. | Open Subtitles | ماذا يفعل هنا في يوليو انه لا يأتي ابدا حتى سبتمبر |
Bu yıI 14 temmuzda pasaport için başvurmuş. | Open Subtitles | قدم طلب للحصول علي جواز السفر في 14 يوليو من هذه السنة. |
Pasaport, 17 temmuzda Paddington'da bir adrese postalanmış. | Open Subtitles | أرسل جواز السفر في 17 يوليو إلى عنوان في بادينجتون |
İlki temmuzda hazır olacaktı. | Open Subtitles | القنبلة الأولى ستكون جاهزة بحلول شهر يوليو |
Sonraki istihkak temmuzda olacak. | Open Subtitles | نعم ، ستكون المؤونة القادمة في شهر يوليو |
Garnizonun çatısı, kilisenin çatısından daha alçak ve 14 Temmuz'da rahibenin bize söylediğine göre, ...tüm Fransızlar sarhoş olacak. | Open Subtitles | سطح الحامية ادنى من سطح الكنيسة في اليوم 14 من يوليو كما وعدت الاخت سارة , يكون الفرنسييون سكارى. |
22 Temmuz 1942'de Varşova'dan gelen ilk Yahudi konvoyunu hatırlıyor mu? | Open Subtitles | هل يتذكر أول قافلة لليهود من وارسو؟ في 22 يوليو 1942؟ |
O şapkayla çok tatlı bir 4 Temmuz çocuğu oldu, değil mi? | Open Subtitles | اليس هو مطلق للالعاب النارية في الرابع من يوليو في هذه القبعة؟ |
Temmuzun ortasında sahilde olmayı sevdiğin gibi. | Open Subtitles | الطريقة التي تحبين على الشاطئ في منتصف شهر يوليو |
Çünkü Temmuzun sonundan beri Cheerios olabilecekler sırada. | Open Subtitles | لأن هناك طابور يريد أن يكون من ضمن فريق المشجعات بالخارج هناك منذ أواخر يوليو |
Well, Bay Gorman,ben dün gece kapıma gelen adamın Julio Alvarez olduğuna eminim. | Open Subtitles | لست متأكدة ان الرجل الذي جاء الى البيت ليلة أمس كان يوليو |
11 Haziran 2003 gecesinde Manhattan Köprüsünün korkuluklarına tırmandı ve aşağıdaki tehlikeli sulara kendini bıraktı. | TED | في ليلة الحادي عشر من يوليو 2003, تسلق الى حافة حاجز جسر مانهاتن وقفز الى المياه الغادرة بالأسفل. |
Seninle birlikte gelmeyi çok isterdim fakat Haziranda düğünler hat safhada! | Open Subtitles | كم أود المجيء معك لكن شهر يوليو مليء بالزواجات |
Suç Bastırma Biriminden 20 memur Temmuzdan beri kuzey ucunda kol geziyor. | Open Subtitles | وحدة إخماد الجريمة لديها 20 ضابط يجولون في الطرف الشمالي منذ شهر يوليو حسناً , هل هو في الأعلى ؟ |