"يوم وفاتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • öldüğü gün
        
    • öldüğü güne
        
    • Öldüğü günün
        
    O halde bu fotoğraf kadının öldüğü gün çekilmiş olmalı. Open Subtitles إذاً، هذه الصورة ربما إلتقطت في نفس يوم وفاتها ؟
    Bu kardeşi, o öldüğü gün onun izinden gideceğine yemin etti. Open Subtitles .. هذا الأخ الذي في يوم وفاتها أقسم لله أن يسير على خطاها
    O sefil bir domuzdu ve onun öldüğü gün bu dünya daha iyi yer haline gelmiştir. Open Subtitles لقد كانت امرأة حقيرة و يوم وفاتها تحسن العالم كثيراً
    Michelle öldüğü gün, saat 16'ya "Robert" yazmış. Open Subtitles في يوم وفاتها يوم 21 ميشيل كان لديها موعد مع روبرت الساعة 4 بعد الظهر
    Babam, bunun annemden kaynaklandığını ve öldüğü güne kadar da beni bozup çürüttüğüne inanıyor. Open Subtitles يعتقد أنه انتقل إلي من والدتي معكراً حياتي به حتى يوم وفاتها
    Öldüğü günün akşamı Vera'nın yanında olduğunu yazmışsın. Open Subtitles كتبتِ وقلتِ إنها رأت "فيرا" في مساء يوم وفاتها
    öldüğü gün, hastanedeki erkek arkadaşını 1 kez, ofisteki telesekreterini 1 kez ve "Bayan Irena'nın Acı Evi"ni 2 kez aramış. Open Subtitles يوم وفاتها تلقّت اتصال من صديقها في المستشفى ولقد وضعت رسالة صوتيّة في البريد الصوتي
    öldüğü gün, her şey çok sakindi. Seni ormanda gezdirmeye götürmüştüm. Geri döndüğümde ölmüştü. Open Subtitles في يوم وفاتها كان كل شيء هادئا كنت قد اخذتك وتمشينا فى نزهة للغابة عندما عدت
    öldüğü gün rezervasyonu varmış. Open Subtitles إنّها محجوزة تماماً في يوم وفاتها.
    Sarah Margaret Whittaker'ı tanımadığını, öldüğü gün tanıştıklarını söylemişti. Open Subtitles "سارة" قالت أنها لم تعرف "مارغريت ويتاكر" حتى إجتمعت بها يوم وفاتها
    Bay Crawley Bayan Swire'ın öldüğü gün bir mektup gönderdiğini öğrendi. Open Subtitles السيد "كراولي" قد سمع بأن الآنسة "سواير" بعثت برسالة في يوم وفاتها.
    Hayır, kontrol ettik. Patti'nin öldüğü gün Pittsburgh'daymış. Open Subtitles كلاّ، فلقد تفقدنا . كان في "بيتسبرغ" يوم وفاتها
    Hayır, kontrol ettik. Patti'nin öldüğü gün Pittsburgh'daymış. Open Subtitles كلاّ، فلقد تفقدنا . كان في "بيتسبرغ" يوم وفاتها
    öldüğü gün yollara düştüm. Open Subtitles وصلت يوم وفاتها
    Damgaya bak. Mary Alice bu notu öldüğü gün almış olmalı. Open Subtitles يمكنك أن ترى من العلامة البريدية أنها وصلت ل(ماري أليس) يوم وفاتها
    öldüğü gün olan her şey burada yazıyor. Open Subtitles كل شئ حدث في يوم وفاتها هنا
    Danielle'in kapıcısı, öldüğü gün Carol'ın onu ziyarete geldiğini söyledi. Open Subtitles (أخبرني بوّاب (دانييل) أن (كارول زارتها يوم وفاتها
    Ayrıca, öldüğü gün, Liselle Douglas'ın onunla bir randevusu varmış. Open Subtitles وقد كان آخر شخص على موعد مع (ليزال دوغلاس) يوم وفاتها
    Bay Doyle, Maya'nın, öldüğü gün sizi görmeye geldiğini gösteren kanıtlarımız var. Open Subtitles سيد (دويل) ، لدينا أدلة تشير إلى أنّ (مايا) جاءت لرؤيتكَ يوم وفاتها
    Onu bırakamadım ben de öldüğü güne kadar onunla kaldım. Open Subtitles لم أستطع أن أتركها هكذا لذا بقيت معها حتى يوم وفاتها
    öldüğü güne kadar bir huzurevinde işkenceye uğradı. Open Subtitles وتعرضت للتعذيب في المستشفيات حتى يوم وفاتها
    Aman Tanrım! Öldüğü günün tarihi. Open Subtitles يا إلهي، لقد وصلها يوم وفاتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more