İhtiyacı antibiyotik ve serum. | Open Subtitles | ما يَحتاجُه هو مضادات حيوية و تميه عبر الوريد |
Ama sana ihtiyacı olan kişilere yardım ediyor ve umut veriyorsun. | Open Subtitles | لكن الحقيقةَ، تُزوّدُ مساعدةً وأملَ ويُريّحُ إلى الناسِ الذي يَحتاجُه. |
Paraya en çok ihtiyacı olan para için burada olmadığını söyler ama hayır, Danny dost edinmek için burada. | Open Subtitles | الشخص الوحيد لَيسَ هنا للمالِ الواحد الذي يَحتاجُه الأكثر لكن، لا، داني هنا لإتِّخاذ الأصدقاءِ. |
Tabi ki, bu yüzden ihtiyacı olan herkese yardım etmek için gönüllü olduğunu söyledi. | Open Subtitles | بالطبع، لهذا السبب تَطوّعَ ليكون معلمِ لأي شخص يَحتاجُه. |
Bıçağı taşıyordu, çünkü kullanmaya ihtiyacı olabilirdi. | Open Subtitles | والآن رأسه بالسكين لأنه إعتقدَ بأنّه قَدْ يَحتاجُه. |
Belki de Ben değişikliğe ihtiyacı olan biriyle olmak istiyordur. | Open Subtitles | فقط لَرُبَّمَا... ... يُريدُبن لِكييَكُونَمَعشخصما الذي يَحتاجُه للتغيير. |
İhtiyacı olan her şeyi aldığından emin ol. | Open Subtitles | تأكّدْي ان عِنْدَهُ كُلّ شيءُ يَحتاجُه. |
Kesinlikle ihtiyacı var. | Open Subtitles | بالتأكيد يَحتاجُه. |