"يَدْفعَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • ödemek
        
    • ödemiyor
        
    Biri bu faturaları ödemek zorunda. Open Subtitles شخص ما يَجِبُ أَنْ يَدْفعَ ثمن هذا التغوّطِ.
    Sevişmek için para ödemek zorunda gibi mi görünüyorum? Open Subtitles انا بشبة حد الذي يَدْفعَ لممارسَة الجنس ؟
    O zaman, ödemek zorunda kalacak. Open Subtitles بعدها ، هو يَجِبُ أَنْ يَدْفعَ
    Ev kredisi kendi kendini ödemiyor. Open Subtitles الرهن لَنْ يَدْفعَ ثمن نفسه.
    Ev kredisi kendi kendini ödemiyor. Open Subtitles الرهن لَنْ يَدْفعَ نفسه.
    Yaşlı vatandaşların üçte ikisinden fazlası her yıl iki bin dolardan fazla ödemek zorunda kalabilecekti. Open Subtitles إلىالمُسنّينثلثِ ما زال يَستطيعُ أَنْ يَدْفعَ أكثر من $ 2.000 في السّنة.
    ödemek zorunda. Open Subtitles هو يَجِبُ أَنْ يَدْفعَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more