"يَشْعرُ" - Translation from Arabic to Turkish

    • his
        
    • hissediyor
        
    • hissettiğini
        
    • hissediyordur
        
    İçinde iyilik ve kötülüğün kavga etmesinin nasıl bir his verdiğini biliyorum, içini dışına çıkartarak. Open Subtitles أَعْرفُ كَمْ يَشْعرُ أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ القتال الخير وشر داخل منك، يُمزّقُ دواخلكَ.
    Belki şimdi kendi kardeşin tarafından ihanete uğramanın nasıl bir his olduğunu anlamışsındır. Ben bir şey yapmadım. Open Subtitles ربما الآن تَعْرفُ كَمْ يَشْعرُ لكي يُخْدَعَ مِن قِبل أختِكَ.
    Eski bir deney ama hissediyor. Haydi Joshua. Open Subtitles يمكن كان فقط تجربةُ قديمةُ لَكنَّه يَشْعرُ هلم يوشع
    Bak, buradaki herkes, Lee'nin sana yaptığı şeyler hakkında kendini kötü hissediyor. Open Subtitles انظر. يَشْعرُ كُلّ شخصُ هنا بالفظاعه عن ما فعلناه اليك
    Herneyse, ikimiz de Larry'nin kadınlar hakkında neler hissettiğini biliyoruz. Open Subtitles على أية حال، كلانا نَعْرفُ هكذا يَشْعرُ لاري حول النِساءِ.
    Kalbine bak ve ne hissettiğini gör. Open Subtitles إنظرْ في قلبِكَ ويَرى كَمْ يَشْعرُ.
    Dahası, muhtemelen kendini biraz tuzağa doğru yürüyen bir ayı gibi hissediyordur. Open Subtitles في الحقيقة، يَشْعرُ من المحتمل قليلاً مثل أي دبّ الذي مَوْقُوع في الفخُ.
    Bir insan olmanın nasıl bir his olduğunu hatırlamak istiyorum. Open Subtitles ... أناأُريدُإستعادةأختي أُريدُ أَنْ أَتذكّرَ ما يَشْعرُ به الشخص
    İçimde bu işin bitmediğine dair bir his var. Open Subtitles بالإضافة، ذلك الشيءِ الذي هاجمَنا. أصبحتُ a يَشْعرُ بأنّه لم ينتهي.
    Güzel bir his. Open Subtitles يَشْعرُ بالارتياح.
    Bence, senin fark etmediğin birçok kişi böyle hissediyor. Open Subtitles تَعْرفُين على ما أعتقد بأن ذلك أكثر بكثيرِ على ما يَشْعرُ به الناسَ قبل أن يدركونه
    Kendisini iyi hissediyor. Open Subtitles هو لا يُشاهدُ أيّ مراهن لَكنَّه يَشْعرُ بالتحسّن.
    Tom Jones da her sahneye çıkmadan önce böyle hissediyor. Open Subtitles يَشْعرُ توم جونز هذا الطريقِ قبل كُلّ أداء.
    Cihazı açıp güvende hissediyor. Open Subtitles يَفْتحُ الهواءَ وهو يَشْعرُ بأنّه آمنُ.
    Andy'nin son anlarında neler hissettiğini bilemem ama çok acı çekmediğini söyleyebilirim. Open Subtitles أنا لا أَستطيعُ إخْبارك الذي أندي كَانَ يَشْعرُ في اللحظاتِ النهائيةِ حياتِه... ... لَكنِّيأَعْرفُهو لَمْ يُعاني من لمدة طويلة.
    - Ne hissettiğini biliyorum. Open Subtitles - أَعْرفُ فقط كَمْ يَشْعرُ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more