"يَعْملونَ" - Translation from Arabic to Turkish

• çalışıyorlar
• yapıyorsunuz
• çalışan
• yapıyor bunlar
• NAPIYORSUN
• yaptıklarını
• çalışmıyorlar

Biliyor musun, sahiden yok bir şey. Yani beraber çalışıyorlar.
.تَعْرفى، هو لا شيءُ، حقاً .أَعْني، يَعْملونَ في الحقيقة سوية

Burada çalışıyorlar. Eğleniyorlar. Tıpkı benim gibi para kazanıyorlar.
يَعْملونَ هنا، يَستمتعونَ، يَجْمعونَ مالاً مثلني.

Pekala, ne yapıyorsunuz burada?
الموافقة، الذي كَانتْ أنت الرجال يَعْملونَ في هناك؟

Burada ne yapıyorsunuz?
ماذا أنت رجال يَعْملونَ خارج هنا؟

Bizim fabrikada çalışan biri siyah erkeklerle birlikte buradan ...gittiler!
مرواحي مَعاه هيَكُونُ كذِهابي مَع البعض مِنْ الرجالِ السودِ الذين يَعْملونَ

Ne yapıyor bunlar burada?
ماذا يَعْملونَ هنا؟

Eller çok aşağıda ne yaptıklarını zar zor görebiliyorsun.
مستوى واطئ لذا الأيدي التي أنت يُمْكِنُ أَنْ تَرى بالكاد بإِنَّهُمْ يَعْملونَ.

Peki. O zaman niye üstünde çalışmıyorlar?
لماذا إذن لا يَعْملونَ على ذلك؟

Dosyayı bize getirmek için çalışıyorlar.
هم يَعْملونَ على يَحْصلُ علينا ذلك الملفِ.

Siyah akrepler. Kötü bir efendi için çalışıyorlar, Fang.
"العقارب السوداء" "يَعْملونَ لأحد أسياد الحربِ، الشريّرة "فانج

Şu an bunun için çalışıyorlar.
أَنا متاكد انهم يَعْملونَ فية

Sekizden beri çalışıyorlar.
هم يَعْملونَ منذ ثمانية

- Ne yapıyorsunuz burada?
ماذا أنت رجال يَعْملونَ هنا؟

Ne yapıyorsunuz siz...
بأَنْك رجالَ يَعْملونَ...

27 yaşına geldiği zaman , emrinde çalışan yüzlerce insan vardı.
عند عمر 27 عاما, كَانَ عِنْدَهُ 100 شخصُ يَعْملونَ لَهُ.

Yani, bunu kişisel algılamayın Bay Forman, ama egzoscuda çalışan adamlar sürüngen gibi oluyor.
أَعْني، لا يَأْخذُ هذا شخصياً، السّيد فورمان، لكن الرجال الذين يَعْملونَ في دكاكينِ الخمارِ طاعمين سفليَ.

Ayrıca burada çalışan Avrupalı doktorumuz yok.
ونحن ما عِنْدَنا الأطباء الأوروبيون يَعْملونَ هنا.

Bu adamlar ne yaptıklarını gerçekten biliyorlar.
هؤلاء الرجالِ يَعْرفونَ بإِنَّهُمْ يَعْملونَ.

Onun adına çalışmıyorlar.
هم لا يَعْملونَ لَهُ.