Andy, eğer bana kim olduğunuzu ve neyin peşinde olduğunuzu söylemezsen, arkadaşlarının ölmesine izin vereceğiz. | Open Subtitles | أندي،إذا لم تُخبرَني مَنْ أنت وماذا تَعْملُ، ببساطة سَنَتْركُ الآخرين يَمُوتونَ |
Çünkü bu orospu çocuğu, kadının oğlunun, üvey kızının ve sekiz yeğeninin ölmesine izin verdi. | Open Subtitles | لأن إبن العاهرةِ هذا ترك إبنَها، إبنتها، وحوالي ثمانية مِنْ أبناءِ أخيها وبناتِ أختها يَمُوتونَ |
Onunla kaybedenler savaşır, kaybedenler ölür. Bunu biliyorsun değil mi kaptan? | Open Subtitles | الخاسرون يُحاربونَه،الخاسرون يَمُوتونَ. |
O insanlar bizim yüzümüzden ölüyor. | Open Subtitles | أولئك الناسِ يَمُوتونَ بسببنا يَمُوتونَ بسبب ما فعلنا. |
Calvin, muhteşem ölürler. Bu olağanüstü bir sonuç olurdu. Şüphe yok, değil mi? | Open Subtitles | كالفين،انهم يَمُوتونَ بشكل رائع ذلك حقاً سَيَكُونُ حدث مدهش لا شَكَّ حول ذلك, ههه |
Bunu düşünürken ölmelerine izin veremem. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيعُ تَرْكهم يَمُوتونَ تَفْكير ذلك. |
Bu dünyada günah işleyenler ölünce arafa giderlermiş. | Open Subtitles | الناس،الذين يَأْثمونَ في هذا العالمِ، يذهبْوا إلى العذابِ عندما يَمُوتونَ. |
İnsanlar sıcaktan ölüyorlar. | Open Subtitles | لماذا الناس يَمُوتونَ في الحقيقة انة حارُ جداً |
Başkalarının ölmesine neden oldun. | Open Subtitles | جَعلتَ الآخرين يَمُوتونَ. |
Yapamazsan rehineler ölür. | Open Subtitles | إذا أنت لا تَستطيعُ، الرهائن يَمُوتونَ. |
Her gün 30.000 çocuk yoksulluktan ölüyor. | Open Subtitles | ثلاثون ألف طفل يَمُوتونَ من الفقر المدقع يوميا |
Canavarlar geliyor. İnsanlar ölüyor. | Open Subtitles | الوحوش تَتحطّمُ ، الناس يَمُوتونَ |
Ve 100 tane anne, AIDS'den ölüyor eğer para inekler yerine onlarda olsaydı ölmezlerdi. | Open Subtitles | ...و100 أم يَمُوتونَ بسبب الأيدز ولكنهم لن يموتوا لو صرف عليهم مال هؤلاء البقر بدلا منهم |
Yetişkin olunca, beş hafta sıcak güneşte uçuşup ölürler. | Open Subtitles | كبالغون، يُرفرفونَ حول لمدة خمسة تقريباً أسابيع مِنْ النشاطِ في الشمسِ الحارةِ، وبعد ذلك يَمُوتونَ. |
Öylece dünyaya gelirler ve ölürler. | Open Subtitles | هم فقط جاؤوا إلى العالمِ وهم يَمُوتونَ. |
Aslında, ölmelerine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | في الحقيقة، لَنْ دعْهم يَمُوتونَ مطلقاً. |
Eğer ölmelerine izin verseydim o fırtınadan kurtulabilirdik. | Open Subtitles | رُبَّمَا كنا تَجاوزنَا تلك العاصفةِ إذاكنت تَركتُهم يَمُوتونَ |
Ve kocalarımız ölünce de Tanrı yardımcımız olsun eşlerin de bir yarısı ölü sayılır. | Open Subtitles | وعندما يَمُوتونَ الازواج الله يُساعدُنا الزوجات أيضاً نِصْف امُواتُ |
Ve ölüyorlar da her 3 saniyede bir. | Open Subtitles | .... ولذا هم يَمُوتونَ واحدا كُلّ ثلاث ثواني |