"يُراقبون" - Translation from Arabic to Turkish

• izliyor
• izliyorlar
• izleyen
• izliyordur

Komuta Merkezi her adımımı izliyor.
مكتب الخدمات المهنيّة يُراقبون كل تحرّكاتي.

İstihbarat, Bufallo'lu birinden endişeli ve onu yakından izliyor.
و الآن جهاز الأمن الوطني يُراقبون شخصاً ما في "بافالو" لأنه موضع شك.

Şimdi bile nefesleri ensemizde, ...dinliyorlar, izliyorlar.
إنهم يعدون حتى علينا أنفاسنا الآن يتنصتون ، يُراقبون

Bizi sürekli izliyorlar.
ألا تفهم؟ إنّهم يُراقبون على الدوام.

Çıkışlarımızı izleyen FBI ajanları ne olacak?
وعملاء مكتب التحقيقات الفيدرالية يُراقبون مخارجنا؟

İşini yeni geri aldığını, gayrimuayyen ruhsal durumunu ve her hareketini izleyen bürokratlara karşı hassasiyetini anlıyorum.
أفهم أنّ لديكِ حالة عاطفيّة غير مستقرّة، نظراً لإستعادتكِ عملكِ للتو، وحساسيّتكِ للبيروقراطيين الذين يُراقبون كلّ خطواتكِ.

Birileri her zaman izliyordur.
هناك دائما أناسٌ يُراقبون

KGB burayı sürekli izliyor ve dinliyor.
الكي جي بي يُراقبون ويستمعون

Unutmayın, düşmanımız bizi izliyor.
تذكّرا، إنّ أعداءنا يُراقبون.

Yani izliyorlar ama kayıt etmiyorlar.
إنهم يُراقبون وحسب إذن لكنهم لا يُسجلون

İnsanlar. İzliyorlar.
إنهُم يُراقبون.

İzliyorlar.
إنهُم يُراقبون.

Evlerini izliyorlar, demiştim sana.
إنّهم يُراقبون المنزل يا رجل.

Geri kalanı ben yaptım hepsi yakınlardan bizi izleyen dostlarımızı etkilemek içindi.
وأنا قمتُ بالباقي... كلّ ذلك لصالح أصدقائي الذين كانوا يُراقبون من مكان قريب.

Londra'daki otelimizi izleyen iki Scotland Yard dedektifini... iyi haberden sayar mıydın?
هل تعتبر وجود مُحققين من شرطة العاصمة يُراقبون فندقي في (لندن) أخباراً جيدة ؟

Eminim ki Barnwright tüm sistemini sürekli izliyordur.
أضمن أنّ (بارنرايت) يُراقبون نظامهم بأكمله.