Geri dönmemizi istiyorlar... ve daha kötüsü, içeri girmemiz için bizi polis yüzleştirmesine çıkartırlar, ese. | Open Subtitles | يُريدونَنا الرُجُوع و أسوأُ ، ما عنْدَهُمْ صف الدُخُول |
Yardım çağırmamızı istiyorlar, çocuklar. | Open Subtitles | يُريدونَنا أَنْ نَطْلبَ المساعدةِ، رجال. ذلك الذي يُريدونَ. |
Şiddete başvurmamızı istiyorlar | Open Subtitles | يُريدونَنا أَنْ نُصبحَ عَنيفين |
Oh, evet, bizi birbirimize düşürmek istiyorlar. | Open Subtitles | نعم، يُريدونَنا أن نقضي على بعضنا |
Borçlarımızın altına gömülmemizi ve topraklarımızı satmaktan başka seçeneğimizin olmamasını istiyorlar. | Open Subtitles | يُريدونَنا أَنْ نُصبحَ مدفون تحت ديونِنا... ونحن لَيْسَ لَنا خيارُ لكن لبَيْع أرضِنا. |
Kaçış denemesinde bulunmamızı istiyorlar | Open Subtitles | يُريدونَنا أَنْ نثور |
Harika bir haber aldım Frasier. Programa devam etmemizi istiyorlar. - Ne? | Open Subtitles | يُريدونَنا أَنْ نَبْقى على. |
- Olur. Açıktan koyuya doğru, rengimize göre sıralanmamızı istiyorlar. | Open Subtitles | يُريدونَنا أَنْ نَتراصفَ |
"Bizim de buna inanmamızı istiyorlar." | Open Subtitles | "يُريدونَنا أن نؤمن بهذا أيضا |
İşte böyle, onlardan ayrılma. Yoldan çıkmamızı istiyorlar! | Open Subtitles | يُريدونَنا خارج الطريق! |