"يُعتمد" - Translation from Arabic to Turkish

    • güvenilir
        
    • güvenilirdir
        
    • güvenilmezdir
        
    İlk evliliğimden sonra, cana yakın, hoş, güvenilir birini istemiştim. Open Subtitles بعد زواجي الأول، رغبتُ برجل مُبهج، لطيف، و يُعتمد عليهِ.
    Kimsenin başını derde sokmayacak güvenilir mallar satıyorum. Open Subtitles أسلحة يُعتمد عليها ، لن توقع أحد في ورطة
    Ve ben de Zhang'lerin çıkmaz sokakta güvenilir olduklarını hiç bilmezdim. Open Subtitles و لم أظن أبداً أن الـ"جانج" يُعتمد عليهم في مأزق كهذا
    Her parçası kan testi kadar güvenilirdir ve çok daha hızlı bir şekilde analiz edilebilir. Open Subtitles يُعتمد عليها كاختبار الدم لكن يمكن تحليلها أسرع بكثير
    Fena değil diye düşünebilirsiniz. Ama bu yöntem, kusurlu ve nihayetinde güvenilmezdir. Open Subtitles لكن كانت هذه الطريقة ناقصة ولم يُعتمد عليها في النهاية
    Sabit bir işi olan, normal ve güvenilir biriyle. Open Subtitles شخص طبيعي، يُعتمد عليه ولديه وظيفة ثابتة
    Sorun şu ki tamamiyle güvenilir bir tanık değildi. Open Subtitles المعضلة أنه ليس شاهدًا يُعتمد عليه كلّيًا
    İşinde iyi. Her zaman vakitlidir. güvenilir. Open Subtitles . إنه حقاً جيد . دائماً يتفنى بالوقت , يُعتمد عليه
    Onların ciğerini bilirim ben, tamam mı? İnsanların düşündüğü kadar güvenilir insanlar değiller. Open Subtitles أنا أعرف كيفية سير تلك الأمور حسناً انهم لا يُعتمد عليهم كما يعتقد الناس
    Dokuz yaşına geldin bile... güvenilir bir abisin. Open Subtitles ،إنّك في التاسعة فحسب .ورغم ذلك فأنت أخ كبير يُعتمد عليه
    Komiserim, bu güvenilir bir gevezelik. Open Subtitles أيها القائد أنا أخبرك هذه ثرثرة يُعتمد عليها
    Ama her nedense beni güvenilir bir adam olarak gördü. Open Subtitles لكن لسبب ما، لقد رأني كـ رجل يُعتمد عليه
    Sessiz ve ciddi güvenilir kahya gitti yerine tanıdığı herkesin sırlarını döken gazeteci geldi. Open Subtitles إختفى رئيس الخدم الذي يُعتمد عليه الكتوم والجاد وحل محله الصحفي الذي يكشف أسرار كل من يعرفهم
    Eğer alabilirsiniz tüm yardıma ihtiyacı Kardeşin tam güvenilir değil çünkü. Open Subtitles إنّك بحاجة لكل مساعدة ممكنة طالما أخوك لا يُعتمد عليه.
    Çünkü benim adamlarımın güvenilir olduklarını biliyorlar. Open Subtitles لأنهم يعلمون أن رجالي يُعتمد عليهم
    Şunu size söylemek zorundayım, bu alet güvenilir değildir. Open Subtitles يجب أن أقول لك الآن أن هذا الشيء... . لا يُعتمد عليه
    Sakin ol, birini yazmak zorundaydım ve sen bir çeşit güvenilir ve yetenekli okul nöbetçisi türünde birisi gibisin. Open Subtitles إهدئي، لقد اضطررت ان اختار شخصاً ما و انتِ نوعاً ما شخص يُعتمد عليك و قادرة على فعل الكثير في مراقبة قاعة مدرسة إبتدائية نوعاً ما
    Çaylak ama güvenilir. Open Subtitles رجل شاب يدعى (أحمد) مجند جديد لكن يُعتمد عليه
    Yok, "güvenilirdir". Open Subtitles لا ، "يُعتمد عليه"
    Profesör Fine demişti ki; insanlar önemsiz ve güvenilmezdir. Open Subtitles أتعرفين، قال البروفيسور (فاين)، بأن البشر تافهين ولا يمكن أن يُعتمد عليهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more