| Seni incitmek istemedim, seni otoparka götürmem gerekiyordu, fakat bir anda çıldırdın ve araba göle uçtu. | Open Subtitles | لم أودُ أن أُلحق بكِ الآذى , كان يُفترضُ أن آخذكِ إلى باحة وقوف سيّارات ولكن تمّلككِ الذعر وانقلبت السيّارة |
| Zarar vermeden indirmeniz gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يُفترضُ أن تجعلوها تحطّ دون أذىً |
| Burada olup yüzüğümü arıyor olmam gerekiyordu çünkü senin oraya gitmeni engellemek ve kendini tamamen rezil-- | Open Subtitles | كان يُفترضُ أن أكون هنا أبحثُ عن خاتمي الآن، لأمنعكِمنالذهابإلى هناك،وتحويلِنفسكِإلىحمقـ ... أتعلمين ماذا؟ |
| Bunun eğlenceli olması gerekiyordu. | Open Subtitles | اسمعوا، كان يُفترضُ أن تكون ممتعةً. |
| Gördüğüm geleceklerde Lloyd ile olman gerekiyordu. | Open Subtitles | في المستقبل الذي رأيته يُفترضُ أن تكوني مع (لويد) |
| Seninde beni kucaklaman gerekiyordu. Konuşabilir miyiz? | Open Subtitles | يُفترضُ أن تبادلني العناق |
| 18 Yıl önce. - Bizimle ilgilenmen gerekiyordu! | Open Subtitles | كان يُفترضُ أن تعتني بنا. |
| O gece her iki evrende de ölmem gerekiyordu ama ölmeyince paradoksa dönüştüm her iki evrenin de düzelebilmesi için ortadan yok olmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كانُ يُفترضُ أن أموت. تلكَ الليلة، في كِلا العالَمين. لكن بما أنّي لم أمُتْ، بتُّ تناقضاً، و الآن، بغيةَ شفاءِ العالَمين... |
| Bunun olmaması gerekiyordu. | Open Subtitles | لا يُفترضُ أن يحدثُ هذا |
| Demek mi gerekiyordu? | Open Subtitles | يُفترضُ أن يعنيه هذا؟ |
| Senin beni çizmen gerekiyordu. | Open Subtitles | -كان يُفترضُ أن ترسمني . |