"يُفترض أن يكون" - Translation from Arabic to Turkish

    • olması gerekiyordu
        
    • olması lazımdı
        
    • olması gerekmiyor
        
    • olacaktı
        
    • olması gerekiyor
        
    • olmaması gerekiyordu
        
    • olması gereken
        
    O gaz bulutunun Dünya'ya giden yolda başka bir ipucu olması gerekiyordu... Open Subtitles مسار ؟ أي مسار ؟ كان يُفترض أن يكون السُديم دليل للطريق للأرض ولكنها
    Düğünümüz rüya gibi olması gerekiyordu. Bizim kusursuz günümüz olması gerekiyordu. Open Subtitles كان يُفترض بزفافنا أن يكون سحرياً، كان يُفترض أن يكون يومنا المثاليّ،
    Bunun iki kişilik, baş başa bir yemek olması gerekiyordu. Open Subtitles يُفترض أن يكون هذا غداءً هادئاً لشخصين.
    - Benim zamanım, benim işim olması lazımdı. Open Subtitles كان يُفترض أن يكون هذا وقتي وأمري.
    Bu bölgede devriye gezen muhafızlar olması gerekmiyor muydu? Open Subtitles ألا يُفترض أن يكون هنا حُراس يجوبون تلك المنطقة؟
    Evet ama bu dizi kırılma anı olacaktı, tamam mı? Open Subtitles أجل، ولكن كان يُفترض أن يكون ذلك السبيل لشُهرتي، أفهمت؟
    Bu insanları güvende tutmak benim işim olması gerekiyor. Open Subtitles ابقاء هؤلاء الناس بمأمن يُفترض أن يكون واجبي
    Bunların benzerlerinin olmaması gerekiyordu. Open Subtitles لا يُفترض أن يكون هنالك صور حواريّين متكرّرة
    - Bunun bir randevu olması gerekiyordu. Open Subtitles كان يُفترض أن يكون موعداً غرامياً.
    Odasında olması gerekiyordu. Open Subtitles يُفترض أن يكون في غرفته
    Çok kolay olması gerekiyordu. Open Subtitles هذا كان يُفترض أن يكون بسيط.
    - Ayrıca bunun geçici bir şey olması gerekiyordu. Open Subtitles -بالإضافة، كان يُفترض أن يكون مُؤقتاً. لم ... -كلاّ.
    Geçici bir şey olması gerekiyordu. Open Subtitles كان يُفترض أن يكون مُؤقتاً.
    Geçici bir tedbir olması gerekiyordu ama Siobhan bunu öğrenince Andrew'u bunu ifşa etmekle tehdit etti. Open Subtitles كان يُفترض أن يكون إجراء مُؤقتاً، لكن اِكتشفت (شيفون) اذلك وهدّدت بفضح (أندرو).
    Güneşli olması gerekiyordu. Open Subtitles يُفترض أن يكون الجوّ مشمسًا
    - Benim zamanım, benim işim olması lazımdı. Open Subtitles كان يُفترض أن يكون هذا وقتي وأمري.
    Bundan daha fazla olması lazımdı. Open Subtitles يُفترض أن يكون هناك عدد أكبر من هذا.
    Evet de sopayı tutanın bizim takımdan olması lazımdı. Open Subtitles أجل، ولكن فريقنا يُفترض أن يكون المضرب. -مُجدداً مع ذلك .
    Kaptanın takımdaki en iyi oyunculardan biri olması gerekmiyor mu? Open Subtitles ألا يُفترض أن يكون القائد أحد أفضل اللاعبين بالفريق؟
    Pakistan'ın bizim yanımızda olması gerekmiyor mu? Open Subtitles -لا أعلم ألا يُفترض أن يكون الباكستانيون في جانبنا؟
    - Şimdi 37 yaşında olacaktı. Open Subtitles .. يُفترض أن يكون عمرها سبعة وثلاثون الآن
    Desmond'un süper hassas biri olması gerekiyor. Open Subtitles الآن، هذا المدعو ديزموند يُفترض أن يكون هشاً للغاية
    Orada olmaması gerekiyordu ama temizlikçi kıza hastaydı. Open Subtitles لم يكن يُفترض أن يكون هناك لكنه كان مجنوناً بعاملة التنظيف
    Çünkü ben bu güçte olması gereken dünyadaki en son kişiyim. Open Subtitles لأنني آخر شخص بالعالم يُفترض أن يكون بها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more