"يُفضّل" - Translation from Arabic to Turkish

    • tercih ederdi
        
    • tercih ediyor
        
    • Tercihen
        
    • tercih eder
        
    • daha iyi olur
        
    • fazla yüklenmiyor
        
    • yeğleyen
        
    • mı tercih
        
    • olsa iyi olur
        
    Size bir şey olacağına ölmeyi tercih ederdi. Open Subtitles كان يُفضّل الموت على أن يصيبكم أيّ مكروه
    Bazıları yemeğin yanında yeşillik de tercih ediyor. Open Subtitles يُفضّل البعض قليلاً من الأعشاب مع العشاء
    Kilitli bir şey gerek, Tercihen anahtarlı kilit. Open Subtitles تحتاج إلى واحدة تُقفل، يُفضّل أن تكون بمفتاح
    Güneşli havalarda, akrep kayalıkları veya tuğladan örülmüş duvarlardaki çatlakları tercih eder. Open Subtitles في الطقس المشمس يُفضّل العقرب المنحدرات الصخرية أو تصدّعات في جدران من الطوب
    - Babanın ustabaşı olduğunu söyle, daha iyi olur. Open Subtitles يُفضّل أن تقولي بأن أبيك رئيس عمال رئيس عمال
    Bay Temiz sol dizine fazla yüklenmiyor. Open Subtitles السيّد (نظيف) يُفضّل ركبته اليُسرى.
    - Galatyalıları tercih ederdi. Open Subtitles "لقد كان يُفضّل أي شئ متعلق بـ"الغلاطية *الغلاطية : هي كنيسة ذات فكر معين ورسالات و كتابات معينة*
    Ed Hoffman benimle bilgi paylaşmaktansa az şey bilmeyi tercih ederdi. Open Subtitles (إد هوفمان) يُفضّل إمتلاك معلومات أقلّ على أن يتشاركها معي.
    Ed Hoffman, benimle paylaşmaktansa, daha az bilgiye sahip olmayı tercih ederdi. Open Subtitles (إد هوفمان) يُفضّل إمتلاك معلومات أقلّ على أن يتشاركها معي.
    Amcam tüm parasını kumar masassına fırlatmayı tercih ediyor. Open Subtitles يُفضّل عمّي إنفاق كلّ ماله على الطاولات.
    Kimler kepek ekmeğini tercih ediyor? TED من الذي يُفضّل خبز الدّقيق الكامل؟
    Striptiz klubünden gelen para bankada yatıyor ve Mike gidip sizden mi borç almayı tercih ediyor? Open Subtitles مال بيع حصّتي من ملهى التعرّي لايزال بالمصرف و"مايك" يُفضّل استعارة مال منكما؟
    Tercihen güvenli bir mesafeden. Open Subtitles يُفضّل أن يكون على بُعد مسافة آمنة.
    - Tercihen dokuları da içeren... Open Subtitles يُفضّل أن يكون دمّ ذاأنسجةيحتويعلى ...
    Planımı kim tercih eder Open Subtitles لدىّخطةأيضاً، من يُفضّل خطتى على خطة فرانكى ؟
    İnsanları dilimleyip doğramadığında yumruklamayı tercih eder. Open Subtitles إنّه يُفضّل ضرب الناس، حينما لا يكون يقطعهم إلى أشلاء
    Ama belki, soru sormazsan daha iyi olur. Open Subtitles ولكن يُفضّل ألا تطرحي أيّ سؤال
    Bay Temiz sol dizine fazla yüklenmiyor. Open Subtitles السيّد (نظيف) يُفضّل ركبته اليُسرى.
    Bir öpücük ve sözün karşılığında çamaşırlarını yıkayıp yatağını sıcak tutacak bir kadın yerine altın para dolu bir cüzdanı yeğleyen ahmağın tekisin. Open Subtitles إنّكَ أحمق يُفضّل امتلاكَ... جيبٍ من القطع النّقديّة على امرأةٍ قويّةٍ حلوةِ الفمِ مستعدّةٍ... لغسل سراويلك وتدفئة فراشك وكلّ ذلك مقابل قبلةٍ فحسب...
    Ve bu yüzden Thomas Huxley'e döndü ve O'na, bir maymun soyundan olmayı "dedeniz tarafından mı yoksa büyükanneniz tarafından mı tercih ederdiniz" diye sordu. Open Subtitles ومن ثمّ عاد لطبيعته وسأله إذا ماكان يُفضّل الإنحدار من القردة من ناحية جدّه أو من ناحية جدّته.
    Düzgün olsa iyi olur. Open Subtitles و يُفضّل أن يكون جيداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more