Bay Ross canı pahasına dövüşüyor. | Open Subtitles | {\fnAdobe Arabic}! السيّد (روسّ) يُقاتل لينجو بحياته |
KYO tek başına RUGAL ile dövüşüyor. | Open Subtitles | (كيو)، يُقاتل (روغال) بمفرده. ربّاه! |
Yani en azından yaşayan... insanlara yardım etmek için hala savaşan iyi adamsın. | Open Subtitles | حسناً, على قيد الحياة, على كل حال... أنت شخص جيد يُقاتل ليساعد الناس... |
Gerçek bir mücahit için savaşmak ölmek demektir. | Open Subtitles | للمجاهد الحقيقي، أن يُقاتل حتى الموت |
Asilerden ayrıldığından beri kendi başına savaşıyor. | Open Subtitles | لقد كان يُقاتل بمفرده منذ أن انفصل عن الثورة. |
Oğlun öldü çünkü hepinizin uğruna savaşıyordu. | Open Subtitles | إبنك مات لأنه كان يُقاتل من أجلكم جميعكم. |
Bir Yahudi içemez, bir Yahudi savaşamaz. | Open Subtitles | اليهودي لا يشرب، اليهودي لا يُقاتل. |
Öyle olmasa senin için savaşmazdı. | Open Subtitles | والا لما كان يُقاتل لو لا انتِ. |
Brad Pitt... zombilerle dövüşüyor. | Open Subtitles | . براد بيت) .. يُقاتل الزومبيّ) |
Naruto tek başına dövüşüyor. | Open Subtitles | ناروتو-كن يُقاتل لوحده. |
Savaş alanında tek başına savaşan yaralı biri var. | Open Subtitles | هناك شخص جريح يُقاتل وحده في أرض المعركة |
Bizim için savaşan, Atlı'nın dengi biri. | Open Subtitles | ...وحش يُقاتل من أجلنا تضاهي قوته ذلك الفارس |
...savaşan bir lideri hak ediyor. | Open Subtitles | الذي لن يُقاتل... الذي لن ينسحب من قتال... |
Ben ön tarafta oturuyorum çünkü beni oraya Sam koydu, o savaşmak istiyor. | Open Subtitles | أنا في المِقعد الأمامي لأنّ "سام" وضعني هنا لأنّه يريد أن يُقاتل |
savaşmak, bizim geldiğimiz yerde bir yaşam tarzıdır ama Alcide, sadece savaşmanın hatırına savaşmazdı. | Open Subtitles | والان نُقاتل, لأنها الحياة التي نُريد ان نعيشها. لكن (السيد) لا يُقاتل فقط لأجل القتال. |
O yüzden savaşmak zorunda. | Open Subtitles | لذا سيتوجب عليه أن يُقاتل. |
İşte bu yüzden çocuklarımız savaşıyor ve ölüyorlar öyle olmasın diye. | Open Subtitles | و لهذا السبب يُقاتل أبنائنا و يموتون |
Ama bir Valkyrie gibi savaşıyor. | Open Subtitles | لكنه يُقاتل مثل "فالكيري". |
Kendisi bir askerdir. Bir buçuk yıldır yurt dışında savaşıyordu. | Open Subtitles | . إنهُ في الجيش , لقد كان يُقاتل خارج الديار لمُدة عامٍ و نصف |
Arthur ölümüne savaşıyordu. Yaralandığını gördüm. | Open Subtitles | لقد كان (آرثر) يُقاتل للنجاة بحياته لقد رأيته جريحًا |
Alevlerde görmüştüm onu. Kıştepesi'nde savaşıyordu. | Open Subtitles | رأيته في النار يُقاتل في (وينترفيل) |
Bir İblis Kovucu tek başına savaşamaz! | Open Subtitles | ! المعوّذ لا يستطيع أن يُقاتل بمفرده |