"ْ" - Translation from Arabic to Turkish

    • yi
        
    • a
        
    • ın
        
    Tennessee'yi nasıl da özlemişim. Open Subtitles يارجل , انني افتقد " تينيسي " ْ * بلدة العائلة قبل هوليود الحالية *
    0raya vardığında Mr. Kanuni'yi ara. Open Subtitles وعندما تصل هناك اسأل عن السيد "الناموسي الطقسي"ْ
    Okumadın mı daha? Eastward Hoe'yi bu cumartesiye bitireceğime söz verdim. Open Subtitles لقد وعدة هانزلو ان انهي مسرحية "استورد هو"ْ
    Sonra Sarah Lawrence'a gittiğinde oyununu bile izleyemeyeceğim. Open Subtitles وعندما ستذهبون الى سارة لورنس لن اكون حتى قادرا ْ على مشاهدة المبارة
    Bitirdiğinde, Leydi Helen'a bir ilaç götürmen gerek. Open Subtitles عندما تنتهي, ستحصل على تحضيرات للسيدة ْ هيلين ْ.
    - Sevgilim, bazı şeyler yapılmaz. 38º Fahrenheit'ın üzerinde bir sıcaklıkta Dom Pérignon '53 içmek gibi. Open Subtitles يا عزيزتى ، توجد أشياء لم تنتهى بعد مثل شرب دوم بيريجنون 53 أعلى من 3 ْ م
    Onunla sevişirken hiç Peter'ın adını seslendiği oluyormu ? Open Subtitles هَلْ أنت تَرغَبُ أَنْ تَكُونَ منحرفَ جداً، ْ لا أعتقد؟
    Neden Jessie'yi sevdiğin kadar beni de sevemiyorsun? Open Subtitles ولا تعطيني أبدا جزء واحد من الحب الذي تعطيه لـ (جيسي)ْ
    - E.T'yi asla izleyemedim. Open Subtitles -حسنا, لم أتمكن من مشاهدة فيلم (إي تي) ْ
    Lazslo Mahnovski'yi, geçen ay Los Robles Ulusal Laboratuarlarından kaçtığından beri arıyorduk. Open Subtitles نحنُ نبحث عن ( لازلو مانهوفزكي ) ْ , منذ أن هرب من ( لوس روبلس ) ْ المختبرات الوطنية الشهر الماضي
    Kyle, sana Beyin Tepkime Yedekleyici'yi, diğer bir deyişle CIR'ı takdim ederim. Open Subtitles ْ ( كايل ) اقدم لك بديل النبض الدماغي أو (سي آي آر ) ْ
    Bu haber yayılırsa, kapınıza muhabirler fotoğrafçılar ve Jessi'yi incelemek isteyen kişiler yığılır. Open Subtitles إن انتشر الأمر , ستحاط بالمراسلين والمصورين وآخرين يريدون تحليل ( جيسي ) ْ يطرقون بابك
    Naritsugu, Kiso'da Makino'nun oğlunu öldürerek Owari'yi kızdırdı. Open Subtitles قام (ناريتسوجو) بإهانة (أوري)ْ بقتل ابن (ماكينو) في كيزو.
    Pittsburgh'a gittim ve Kendall'da işe başladım. Daha iyi bir iş bulana kadar. Open Subtitles ذهبت إلى (بيتسبيرج)، وأشتغلت في (كيندلز)ْ حتى يمكن أن أبحث عن شيء الأفضل
    On dakika sonra New York'a gidecek. Fakslamak on dakikasını almayacaktır, Jim. Open Subtitles لن يأخذ ارسالها بالفاكس عشرة دقائق يا "جيمّ"ْ
    Bayan Cotton'a, kızımın erkeklere bulaşmaya ihtiyacı olmayacak kadar zeki olduğunu söyledim. Open Subtitles قلت للآنسة (كوتون)ْ أنظري إلى بنتي (مارني)ْ أنها ذكية جدا لأنها تتعامل مع الرجال ولا تختلط بهم
    Sanırım Mark'a yemek için alıkoyacağım, seni de nakit için. Open Subtitles اعتقدت بأنني سأمسك في (مارك)ْ للغداء وأنت للنقد
    Tutukluyu Los Angeles'ın dışındaki maksimum güvenliğe sahip bir hapisaneye transfer ediliyordu. Open Subtitles السّجين حول الى إلى أكبر سجن أمن خارج * الـ . أى*ْ
    Bildiğin gibi, Strutt'ın ödemesini de yaptım. İsimsiz olarak, elbette. Open Subtitles وأنت تعرفين أيضا أني دفعت لـ (ستروت)ْ بشكل مجهول، بالطبع
    İnançlı ol. Bu yoldan dümdüz gideceksin ve "Tercüman"ın evine ulaşacaksın. Open Subtitles ليكن لك إيمان، والآن استمر باستقامة في هذا الطريق وسوف تصل بيت "المفسِّر"ْ
    "Batıl" ın söylediklerine gelince, tek söyleyebileceğim, insanın içinde olan tüm inançlar Open Subtitles وبالنسبة لاتهامات "الخرافة"ْ كل ما يمكنني قوله هو أن أي عبادة مبنية على الثقة التامة بالذات

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more