"‫ أحضر" - Translation from Arabic to Turkish

    • getir
        
    • getirin
        
    Joe, beni yemeden önce kuçu kuçuya biraz kemik getir. Open Subtitles جو قد أحضر بعض العظام إلى باتش قبل أن يأكلني
    - Holliday'e silah çekti. - Viski getir, bu masaya. Open Subtitles أحضر الويسكى إلى هناك و شهر سلاحه فى وجه هوليداى
    Şimdi bana yeni bir tane getir - film başlıyor. Open Subtitles والآن أحضر لي واحدة وإغرب عن وجهي حان وقت الفيلم
    Tamam getir onu. O böceğe de sakin ol dediğimi söyle. Open Subtitles أحضر له من قبل، ونقول أن الحشرات قلت لتبرد اللعنة خارج.
    Bay Canning, müvekkilinizi 10'da getirin yoksa mahkemeye itaatsizliği kabullenin. Open Subtitles سيد كاننغ، أحضر موكلك هناك عند العاشرة صباحًا وإلا ستُعاقب
    Ne yapmam gerektiğini biliyorum. İçinde büyülerim olan çantamı getirin. Hemen! Open Subtitles أعلم ما يتعيّن أن أفعله، أحضر حقيبتي، أريد رزمة التعاويذ، فورًا.
    Gidip bavuluna bir kaç şey at. Bana da battaniye getir. Open Subtitles إذهب و ضع بعض الأغرض في حقيبتك و أحضر لي بطانية
    Saat 11'de bir anlaşma imzalayacağım. Planları bana 8 gibi getir. - Yapamam. Open Subtitles .سأوقع الصفقة في الحادي عشر صباحًا .أحضر لي المخططات في بحلول الساعة الثامنة
    Dostum, bana da aynısından getir ama limonu sende kalsın. Open Subtitles أحضر لى واحد مثلهم من فضلك و لا تضع الليمون
    Hey, daha bitmedi. Git sicim getir, bunları bağlamamız lazım, haydi! Open Subtitles لم ننته بعد,إذهب و أحضر الخيوط يجب وضعها على حمالة ,هيا
    getir ponza taşı ve briyantini Baştan çıkarıcı yap beni Open Subtitles لذا أحضر المرهم العطري و الرخفة و اجعلني أكثر فتنة
    Parayı kasaya koyduğundan emin ol, ve bana kanıt getir. Open Subtitles إحرص على وضع النقود في الخزينه و أحضر لي دليل
    Büyük Nick's ile başla. Büyük boy, soslu olandan getir. Open Subtitles ابدأ بمطعم نكز أحضر لنا الحجم الكبير ، مع النقانق
    Evet, düellonun ilk kuralı her zaman kendi silahını getir. Open Subtitles القاعدة رقم واحد في المبارزة . دائما أحضر المسدسك الخاص
    Ve gelecek sefere içecek bir şeyler getir, çiçekleri boşver. Open Subtitles .. وفي المرة القادمة أحضر شيئا نشربه، انسى أمر الورود
    Hayır, onu kullanma. Biraz kağıt havlu ve leke çıkarıcı getir. Open Subtitles لا لا تستخدم ذلك ، أحضر بعض المناديل الورقيه ومزيل البقع
    Bara gideceksen bir şişe bize de getir çünkü bizimkini bitirdik. Open Subtitles فقط أحضر لنا قنينة أخرى، لأن هذه نفذت، انتهت من عندنا.
    Şehir sınırını geçmeden onları bul arabayı kenara çek ve babayı alkollü araç kullanmaktan tutukla sonra çocuğu bana getir. Open Subtitles اعثر عليهما قبل أنْ يجتازا حدود البلدة. أوقف السيّارة و اعتقل الوالد بتهمة القيادة أثناء الثمالة. ثمّ أحضر الفتى إليّ.
    - Sadece Çinlilere servis ettiğiniz güzel tabaklardan getirin lütfen. Open Subtitles من فضلك أحضر أفضل الأطباق أنت تخدم فقط الأشخاص الصينيين
    Çok haklısın, sevgilim. Arabasını getirin. Daha iyi bir fikrim var. Open Subtitles حسناً جداً، عزيزتي أحضر شاحنته لدي فكرة أفضل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more