Şu an dünyanın hangi bölgelerinde savaş var söyleyebilir misin bana? | Open Subtitles | أيمكنك أن تخبرينني ما هي الأماكن التي تجري فيها حروب الآن؟ |
Bir rapor için üç gün bekleyemem. Sen bekleyebilir misin Gator? | Open Subtitles | لا أستطيع إنتظار 3 أيام لعمل تقرير، أيمكنك أنت فعل ذلك؟ |
Bir dahaki sefer sertleştiğinde, benim ufaklığı ölçebilir misin? -Ne? | Open Subtitles | المرة القادمة التي أكون فيها قوياً أيمكنك قياس حجم قضيبي؟ |
Üç parça tavuk, biraz salata ve fasulye, bir de kola alabilir misin? | Open Subtitles | أيمكنك أن تجلب لي طبق قطع الدجاج الـ3 وسلطة الملفوف وبعض الفاصولياء والكولا؟ |
Bu Johnny D'Franco, Kampüs Güvenliği. Bana Lynn Johnson'u bulabilir misiniz? | Open Subtitles | أنا جوني ديفرانكو من أمن الجامعة أيمكنك أن تصليني بالعميد جونسون؟ |
Bize rehberlik etmeyeceksen, en azından bir harita veremez misin? | Open Subtitles | اسمعي، إن لم ترشدينا حتى أيمكنك إعطاءنا خريطة على الأقل؟ |
O yüzden telefonun açık uyu. İhtiyaç olursa araba bulabilir misin? | Open Subtitles | لذا لا تغلق هاتفك، أيمكنك تدبير سيارة في حال أحتجت إليها؟ |
Ben gerçekten acıktım, Evangeline. Bana gizlice biraz reçel ile tost getirebilir misin? | Open Subtitles | أنا جائع إيفانجلين , أيمكنك أن تحضري لي خبز محمص سري و مربى؟ |
Evangeline lütfen aşçıya çocuklar için çırpılmış yumurta ve tost hazırlamasını söyler misin? | Open Subtitles | إيفانجلين, لطفا أيمكنك أن تطلبي من الطباخة أن تعد بيضاً مخفوقاً وخبزا المحمصا |
Pekala, bu geçiş kartlarıyla zorunun ne olduğunu söyleyebilir misin? | Open Subtitles | حسناً، أيمكنك أن تخبرني ما خطب هذه البطاقات بحق الجحيم؟ |
Bana anlatabilir misin acaba, bunca zaman nasıl hayatta kaldın? | Open Subtitles | أيمكنك إخباري كيف بقيت على قيد الحياة أثناء غيابك الطويل؟ |
Eğer daha fazla sivilin ölmesine yol açarsan bununla yaşayabilir misin? | Open Subtitles | أيمكنك أن تتعايش مع نفسك لو تسببت بالمزيد من الخسائر البشرية؟ |
Kadını takip ettikleri sinyali, en az seviyede tutabilir misin? | Open Subtitles | أيمكنك تعطيل إشارة التتبع التي يستخدمونها لملاحقة الفتاة على الأقل؟ |
Louis, bir kap su getirir misin, içine ayaklarını sokacak kadar büyük olsun. | Open Subtitles | أيمكنك أن تحضر لي وعاءً من الماء كبير لدرجة تكفي لوضع قدميها فيها |
Aklıma gelmişken sikik yapımcı arkadaşına beni aramayı bırakmasını söyler misin? | Open Subtitles | بالمناسبة، أيمكنك إخبار صديقك المنتج اللعين ذاك أن يتوقف عن مهاتفتي؟ |
Bir dahaki sefer diz çöküp dua ettiğinde yukarıdakine bize nükleer başlıklı bomba dolu B-2'ler yollamasını söyler misin? | Open Subtitles | المره القادمة التي تنزلين على قدميك وتصلى أيمكنك سؤال الرب لو يمكن أن يعطينا طيارات حربية ممتلئة بالقنابل النووية؟ |
Kampanya için aklıma şahane bir fikir geldi. Buraya gelebilir misin? | Open Subtitles | خطرت لي للتو فكرة عظيمة من أجل الحملة أيمكنك القدوم الآن؟ |
Hepsi bu kadar. Isabelle, sen biraz kalabilir misin, lütfen? | Open Subtitles | شكراً لكم جميعاً, هذا كل شيء ايزابيل, أيمكنك البقاء قليلاً؟ |
En azından bana içinde sağlam bir istihbarat olup olmadığını söyleyebilir misin? | Open Subtitles | أيمكنك على الأقل إخباري إن كانت هناك أيّة معلومات من ذلك ؟ |
Evet kontrol ettiğini biliyorum. Onu bir şekilde gönderebilir misin? | Open Subtitles | أعرف أنك قد رأيتِه، أيمكنك أن ترسليه إلى أي مكان؟ |
Tamam. Bu arada, şu şeyin ne olduğunu söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | حسناً، في الوقت الراهن، أيمكنك أن تخبرنا ما هذه الأشياء؟ |