"‫ شيء" - Translation from Arabic to Turkish

• şey

İşin temelleriyle birlikte ortaya çıkan başka bir şey daha var.
وهناك شيء آخر من الاعتراضات يأتي مع قصة الاساسيات تلك ..

Sonuçta; bilinç gibi bir şey hakkında insanların fikrini değiştirmek çok zordur, ve bunun neden bu kadar zor olduğunu sonunda anladım.
إنه من الصعب جدا أن نغير عقول الناس عن شيء ما مثل ا لإدراك و تبين لي بشكل نهائي السبب في ذلك

Bildiğimiz şey şu ki depresyon tedavi edilebilir ve intihar önlenebilir.
لكن هناك شيء واحد نعرفه أنه يمكننا معالجة الاكتئاب وتجنب الانتحار.

Bu yüzden bir kara deliğin arkasına hiçbir şey saklayamazsınız.
و بذالك لا يمكن إخفاء أي شيء وراء ثقب أسود.

Yüzeye çıktım ve o an tek istediğim şey sudan çıkmaktı.
وخرجت حينها وكل شيء في بالي كان ان اخرج من الماء

Bunun yoğunlaşma denen şey yüzünden olmadığı ortaya çıkıyor, ve bu, şunu açıklıyor.
يبدو ان ذلك ليس بسبب شيء يسمى غشاء التكثيف, وهذا يعطي تفسيرا لذلك

Benliğin gerçekten yaşayan bir şey olduğunu farz etmekte haklı olabilirdik.
كنا لنكون صائبين في الاعتقاد أن الذات هي شيء موجود وحي.

Merhamet hakkındaki diğer şey ise sinirsel bütünleşme denen özelliği arttırmasıdır.
وهناك شيء آخر عن التعاطف انه فعلاً يحفز ويقوي التكامل العصبي

Genlerimizde Müslüman veya Meksikalılardan nefret etmeye dair hiçbir şey yok.
لا يوجد شيء في حمضنا النووي يجعلنا نكره المسلمين أو الكمسيكيين.

Papaz okulunda rahip olmak için eğitim alırken başıma bir şey geldi.
حدث شيء ما بينما كنتُ أدرس في المعهد الديني وأتدربُ لأصبح كاهنًا.

Böylece size çekinmeden bir şeyi açıklayacağım, benim için güzel bir şey.
لذا سوف اعرض لكم بكل خجل شيء اعده جميل جداً بالنسبة لي

Çöplük öncelikli olarak yok olmayan bir şey ve büyüyor.
الآن، مكب النفايات هو شيء لن يزول أساسًا، بل ويكبر.

Biyolojik kaynaklardan edinilen bir diğer şey sentetik örümcek ağıdır.
شيء آخر يأتي من مصدر حيوي هو حرير العنكبوت الاصطناعي.

Evrendeki diğer her şey böyleyse biz neden farklı olalım?
لو كل شيء في العالم مثل هذا، لماذا نكون مختلفين؟

Hücreleriniz yenileniyor; saçlarınız, tırnaklarınız, her şey yaşamınız içinde gelişiyor.
تتجدد خلايا جسمك وشعرك وأظافرك، كل شيء ينمو طيلة حياتنك.

Pardon. İşinize yarayabilecek diğer bir şey ise beş saniye kuralı.
آسف. يوجد شيء آخر يمكنكم استعماله، أطلق عليه قاعدة الخمس ثوانٍ.

Sekiz saatlik bir çalışma gününde her bir şeye yoğun ilgi gösterdiğinde ne çok şey yapabildiğini görmek şaşırtıcı.
وستتعجب من قدر ما يمكنك إنجازه في ثماني ساعات يومياً، إذا قمت بعمل كل شيء تلو الآخر بتركيز مكثف.

Programın yarısı bitmiştir, ama bir şey sizi içine çeker ve merak edersiniz.
هي بالفعل في منتصف الطريق، لكن هناك شيء قد جذب انتباهك وأنت تهتم.

Fakat halk tarafından makbule geçmeyen şey şu ki aslında, deneyler gitgide daha iyi oluyor ve bunun sonucunda, gitgide daha hızlı yapılıyor.
و لكن هناك شيء لا يستطيع عامة الناس تقديره في الحقيقة ، ان التجارب في تحسن مستمر و عليه ، فقد اصبحت اسرع

Doğaya bakın, büyüme harika bir şey, yaşamın sağlıklı kaynağı.
نعم، انظر إلى الطبيعة والنمو شيء رائع، ومصدر صحي للحياة.