Laboratuarında kendini sorunlar için suçlayan bir bilim kadını, her zaman bir şeyler ters gittiğinde nedenleri belgelemeye Başladı. | TED | إحدى العالمات التي استمرت بلوم نفسها على المشاكل في مختبرها بدأت بتوثيق الأسباب في كل مرةٍ حدث شيءٌ خاطىء. |
Babasının imparator olarak davasının esasını anlatan Aleksiad üzerinde çalışmaya Başladı. | TED | بدأت العمل على اليكسياد، التي جعلت من حالة والدها تستحق كإمبراطور. |
Test ettikleri şeyleri ve buldukları ilginç sonuçları anlatmaya Başladı. | TED | وبدأ بإخباري ببعض الأمور التي اختبروها والنتائج المهمة التي وجدوها. |
Bu mahkemede görülmekte olan dava sekiz aydan uzun süre önce Başladı. | Open Subtitles | بدأت المحاكمة التي جرت أمام هيئة المحكمة قبل أكثر من ثمانية شهور |
Nedir bu olumsuz şey hani şu bahsettiğin? | Open Subtitles | ♪ ما هذه السلبية ؟ ♪ ♪ التي تتحدث عنها ؟ |
# Bel bağladığımız güzel değerlerimiz? | Open Subtitles | ♪ التي إعتدنا الإعتماد عليها؟ ♪ |
Önce Gina bana asılmaya Başladı, masanın altından bacağımı okşadı. | Open Subtitles | جينا هي التي بدات بمغازلتي في قدمي من تحت المنضدة |
Kız sadece ülkeyi boylu, boyunca aşarak onu takip etmekle kalmadı sanki Ben istemiş gibi, kendi hakkında rastgele bilgiler de yollamaya Başladı. | Open Subtitles | و التي لم تتبعه عبر البلد فقط لكنّها بعد ذلك بدأت بإرسال معلومات عن نفسها عشوائياً كما لو أنه سأل عن اي معلومة. |
Sizin için, şeyler bilmek anne-to-be kim vesilesiyle üzerine bazı eşek Başladı? | Open Subtitles | تعلمين شيء من أجل التي ستصبح أماً و تضرب في المناسبات ؟ |
İlk (zihinsel) çöküntülerinden birini 1884 de yaşadı ama yüzyılın sonuna doğru bu nüksetmeler giderek daha sık olmaya Başladı. | Open Subtitles | واحدة من أخطر الانهيارات التي تعرض لها كانت سنة 1884، لكن بعدها قرابة نهاية القرن هذه النوبات من المرض العقلي |
Uyuşturucudan arındığımda, bu pisliğe başlama nedenlerim ciddi anlamda gün yüzüne çıkmaya Başladı. | Open Subtitles | عندما توقفتُ عن التعاطي، بدأت كلّ الأسباب المزرية التي استخدمتها بالمقام الأوّل بالظهور |
Şimdi mükemmel elma almak için hatta kalın, Başladı bile. | Open Subtitles | والان ابقو معنا لاختيار التفاحة المناسبة التي جهزت من فترة |
Beyler bir anda bana "bunu yapmamalıyız" duygusu gelmeye Başladı. Aynı 30 yumurta yemeye çalıştığım zaman olduğu gibi. | Open Subtitles | يا رفاق تمهلوا ، بدأت أن أشعر أنه لا يجب أن أفعل هذا كالمرة التي اكلت فيها 30 بيضة |
Tom aldığı ilaçlar hakkında sorular sormaya Başladı, o da çıldırdı. | Open Subtitles | توم كان يسأل عن الأدوية التي يستخدمها و عندها فقد عقله |
Kapıdan içeri girdiğim anda, bebek deli gibi tekmelemeye Başladı. | Open Subtitles | في اللحظة التي مررت بها بالباب بدأ الطفل يركل بجنون |
Peki başım neden arkadaşınız akıllı telefonuyla içeri girdiği dakikada zonklamaya Başladı? | Open Subtitles | فلماذا إذاً بدأ رأسي يعصف بالدقيقة التي دخلت بها صديقتك بهاتفها الذكي؟ |
İnsanlar bir eşelemeye Başladı mı çıkan pisliğe şaşırır kalırsın. | Open Subtitles | إذا بدأ الناس بالتحري فقد تفاجئك القذارات التي قد يجدونها |
Çünkü son zamanlarda bu konuda iyice karışıklık olmaya Başladı. | Open Subtitles | . لأنه حدثت بعض الأمور التي تثبت عكس ذلك مؤخراً |
Şey, hani içimizden birinin orijinal klon olduğuna dair hikaye. | Open Subtitles | حسناً، هذه القصة التي عنا هناكنسخةأصلية... مختلفة عن الآخرين. |
# Bel bağladığımız güzel değerlerimiz? # | Open Subtitles | ♪ التي إعتَدنا الإعتِمادَ عَليها؟ |