"" ilham "" - Translation from Turkish to Arabic

    • الإلهام
        
    Yazarın çocukluğunu geçirdiği Aracataca'daki küçük evleri Macondo'nun ana ilham kaynağını oluşturdu. TED منزلهم الصغير في أراكاتكا حيث قضى المؤلف طفولته شكّل الإلهام الرئيسي لماكوندو.
    Arkadaşlarını çöp niyetine kullanmayınca ilham bulmak zor oluyor, değil mi? Open Subtitles لايستطيعون الكتابة. من الصعب إيجاد الإلهام حينما لاتقوم بتحطيم أصدقائك, ها?
    Temiz olanlar. İlham gelirse diye her zaman fazladan saklardı. Open Subtitles انها فارغة كان عندها عدد زيادة في حالة أتاها الإلهام
    Ve son olarak tiyatro sahnesinden çok fazla ilham geliyor. TED وأخيرا أريد أن أشير إلى ان الكثير من هذا الإلهام يأتي من المسرح.
    Tiyatro olmasaydı bu kadar ilham verici bir sahne olmayacaktı. TED فهذا العرض لن يكون بهذا الإلهام بدون هذا المسرح.
    Bu karşılıklı ilham işbirliğini, girişimciliği ve yaratıcılığı teşvif ediyor. TED إذن هذا هو الإلهام المتبادل يشجع التعاضد و التعاون المبادرة و الإبداع.
    İranlı kadının bana neden bu kadar güçlü bir ilham kaynağı olduğunu bundan sonra anladım. TED ثم اكتشفت لماذا لدي الكثير من الإلهام من النساء الإيرانيات.
    Tam olarak 60'ların sonlarında "ahlaki belirsizlik" yükseliyor, " ilham " ise azalıyor. TED في نهاية العقد 60 الغموض الأخلاقي في صعود ، الإلهام نوعاً ما في الانخفاض.
    Ancak güzelliği algılama yeteneğinin iyileştirilmesi bizim ilham kaynağımız. TED لكن الأمر يتعلق بفقدان القدرة على إدراك الجمال حيث تتلقى الإلهام.
    Ve yeni bir bakış açısı benimsemek için, elektrik depolama alanının ötesinde bir ilham aradım. TED و لكي أتبنى منظور جديد، بحثت عن الإلهام بعيداً عن مجال تخزين الطاقة الكهربائية.
    Sonra ilham Etiyopyalı kadınların elbiselerindeki bu güzel desenlerden geldi. TED ومن ثم جاء الإلهام من هذه الأزرار الجميلة من فساتين المرأة الإثيوبية.
    Aslında, üç sebepten ötürü: hesaplama, uygulama ve sonuncusu, ne yazık ki zamanla en önemsiz hale geleni ilham. TED لثلاثة أسباب رئيسية: الحساب، التطبيق، وأخيرا، وللأسف، السبب الأقل أهمية وفقا لما نعطيه له من وقت، هو الإلهام.
    Yani, öyle görülüyor ki, sokaklar bizim için hiç bitmeyen bir ilham kaynağıdır. TED لذا يتبين لنا أن الشارع هو مصدر مستمر لهذا النوع من الإلهام بالنسبة لنا.
    Şimdi bizim pürüzsüz yüzeylerden ilham aldığımızı düşünebilirsiniz. TED والآن ربما تفكرون أننا حصلنا على الإلهام للأسطح الملساء.
    Yakalarsam, sadece birkaç damla mürekkep kullanmam yeterli, böylelikle bu kısa ilham anını saklayabiliyorum. TED ولو كان الأمر كذلك، أضيفُ فقط خطوطًا حبرية للربط للمحافظة على هذه اللحظة القصيرة جدًا من الإلهام.
    Biz bu resimleri -ki çok fazla var - ilham pornosu olarak adlandırıyoruz. TED و هذه الصور، هنالك الكثير منها كل هذه هو ما نسميه "الإلهام الإباحي"
    Bana ilham veren teknoloji, şimdi benim ürettiğim şeyi kullanıyor, ve teknoloji satmak için ondan ilham alıyor. TED الإلهام الذى يأتينى من التكنولوجيا اصبحت التكنولوجيا تستخدم ما أقوم به, تستوحى من أعمالى ، لتبيع نفسها.
    İlham kaynaklarımdan biri Fransız sanatçı ve biyolog Jean Painlevé'dir. TED واحد من مصادر الإلهام لي هو الفنان والأحيائي الفرنسي جين بينليف.
    Kimbilir belki bir gün banyosunu yaparken tam da ağır bir küvet suda nasıl yüzer diye düşünürken ilham geldi. TED لربما كان يجلس في الحمام يوماً ما، يتساءل عن الطريقة التي سيطفو بها حوض استحمامٍ ثقيل، عندما أتاه الإلهام.
    Ve sonunda aydınlandım: silah şiddetini bitirme hayali olan bizim gibi insanlar için ne muazzam bir ilham. TED وفي نهاية المطاف، إتضح لي، هذا الإلهام الهائل بالنسبة لنا من يرغبون في إنهاء عنف الأسلحة النارية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more